(II)"Usulüne aykırı tebliğin hükmü" başlığını taşıyan Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkı ise, tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nın 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir....
Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Olayımıza gelince; davalı ...'...
No:34 Merkez/Sakarya olarak belirtildiği, belirtilen adres çıkan tebligatın bilaikmal iade edilmesi üzerine alacaklı vekilinin 12/10/2017 tarihli talebi ile borçlu adına Tuzla Mah. Zirai Aletler San. 1266. Sokak No:64 Güneşler/Sakarya ve Şeker Mah. Ruşen Sokak No:1 Adapazarı/Sakarya adreslerine tebligat yapılmasını talep ettiği, Şeker Mah....
İcra takip dosyası içeriğine göre, davacı vekilinin icra takip dosyasına 05.12.2019 tarihinde vekaletname sunduğu anlaşılmış olup, en geç bu tarihte davacı vekilinin kıymet takdiri raporu ve icra emri tebliğlerinin usulsüz olduğunu öğrendiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla davacı taraf usulsüz tebligat şikayetini 7 günlük süre geçtikten sonra 17.12.2019 tarihinde mahkememize açmış olduğu dava ile ileri süremez. Bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 11. maddesine göre, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Somut olayda; dosya içerisinde gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin tebligat evrakı bulunmadığına göre davacı vekilinin gerekçeli kararın kendisine tebliğine ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ek karar verilmesi doğru görülmemiş. 11.02.2015 ve 01.10.2015 tarihli ek kararların, kesinleştirme şerhinin kaldırılarak..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairemizin 22.10.2018 tarih, 2018/224-6944 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 43, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü; Sanık müdafinin, 29/04/2016 tarihli dilekçesiyle, sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünü tebliğ almadığı, yapılan tebliğin usulsüz olduğundan bahisle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulunduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu gözetilerek yapılan incelemede; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
yönelik bir hüküm tesis edilmediği ve gerekçeye yer verilmediği görülmekle usulsüz tebligat şikayetinin incelenmediği anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtildiği üzere icra takibinden 04.02.2020 tarihinde haberdar olunmuş ise de tebligatın usulsüz olduğunun icra takibi sonrasında öğrenildiğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen dava uyarınca davacı aleyhine tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Davalı alacaklının takip başlattığı, icra emrinin davacı borçlu asile gönderildiği, davacı borçlunun vekile tebligat yapılmaması sebebiyle icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece asile tebliğin usulsüz olmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptali talebinin reddine, vekile tebligat yapılarak eksikliğin giderilmesine karar verildiği, davacının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar. Yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır. Vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması, asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi EK KARAR : 07.10.2019 SUÇ : Dolandırıcılık 1) 03.07.2012 tarihli asıl karara yönelik temyiz incelemesinde: Hükümlünün yokluğunda verilen hükmün, bilinen son adresine tebliğe çıkartıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine MERNİS adresine merci tarafından tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-89 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, bilinen son adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesine göre çıkartılan tebligat usulsüz ise de; hükümlünün mahkemenin açıklanan nedenle usulsüz kesinleşen mahkumiyet kararının esas ve karar numaralarını belirterek...