Bingöl Merkez / BİNGÖL" adresine gönderildiğini ve Tebligat Kanunu 21.madde doğrultusunda tebligat yaptırılmak suretiyle takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini ve haciz işlemlerine geçildiğini, yapılan takibin, ödeme emrinin gönderildiği adresin bilinçli olarak yanlış gösterilmesinin, usule aykırı bir biçimde ilk tebligatta TK 21.madde uygulanmasının istenmesinin açıkça kötü niyetli bir tavır olduğunu, İcra memurunun başlangıçtan itibaren tüm işlemlerinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, gerek takibin kabulü ve ödeme emrinin gönderiliş şekli, usulsüz tebligatın kabul edilmek suretiyle takibin kesinleştirilmesi ve bu işlemlerin düzeltilmesine yönelik talebin reddinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin usulsüz bir biçimde icra edildiğini, ödeme emrinin müvekkili şirketin kullanmadığı bir adrese gönderildiğini, ekte sunulan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili şirketin adresinin "Yenişehir Mah....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....
nun 35. maddesine göre yapıldığını, tebligat parçalarında müvekkili şirket ile ilgisi olmayan şerh ve beyanların yazılı olduğunu, tebligatlarda yasal mevzuatın aradığı şekil ve diğer şartların da olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin elektronik tebligat adresinin bulunduğunu, bu nedenle öncelikle elektronik tebligat adresine tebligat yapılması gerektiğini, neticeten Tebligat Kanunu'na aykırı ve usulsüz şekilde haciz ihbarnameleri gönderilerek müvekkili şirketin borçlandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı gibi Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 04.05.206 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın da bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Şikayetçi tarafından gecikmiş itirazda bulunulduğu belirtilmişse de; olayda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünde olsa da kararın gerekçesinde, usulsüz tebliğe ilişkin olarak kurulacak hükmün, istinaf talebinde bulunan alacaklının aleyhine durum yaratacağı belirtilmiştir....
ın, yokluğunda verilen gerekçeli kararın cezaevine tebligat çıkarılmak suretiyle doğrudan kendisine 02/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinde cezaevinde hükümlü olan sanığa gerekçeli kararın cezaevi aracılığı ile CMK'nın 35/3. maddesi gereğince okumak ve anlatılmak suretiyle yapılmaması nedeniyle, usulüne uygun tebligat bulunmadığı ve sanığın 10/03/2015 tarihli temyiz talebinin 09/04/2015 tarihli ek karar ile süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, 09/04/2015 tarihli ek kararında hükümlü olan sanığın bulunduğu cezaevine tebliğ çıkarılarak sanığa doğrudan tebliğ edildiği, sanığın ek kararı temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında; sanığa yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz talebinin reddine ilişkin 09/04/2015 tarihli ek kararın kaldırılması ile yapılan incelemede; Sanık ... hakkında hırsızlık suçu ile ilgili kurulan hüküm bakımından sanığın temyiz talebi ile ilgili olarak tebliğnamede görüş bulunmadığı anlaşılmakla hırsızlık...
bu yapılan usulsüz tebligat sebebiyle haksız haciz işlemleri uygulanmıştır....
ve usulsüz tebligat şikayetleri ve borca itirazların reddi ancak T1 yönünden kesinleşme tarihi olan 15/01/2018 tarihinden önce yapılan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin tespitine " dair karar verildiği görülmüştür....
nin 2019/505 E. sayılı dosyasında verilen kararın öncelikle Anayasa'ya sonra da Tebligat Kanunu'na açıkça aykırı olduğunu, davacı borçlunun talebinin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararının kesinleşmeden hacizli mahcuzların iadesine yönelik olduğunu, mahkemece usulsüz tebligatın kabulüne dair kararın kesinleşmesi beklenmeksizin hacizli mahcuzların iadesine karar verilmişse de işbu kararın hem usulden hem de esastan kaldırılmasına karar verilmesi talebi yanında işbu kararın mahcuz malların muhammen bedelinin dosyaya teminat olarak yatırılmasına karar verilmeksizin doğrudan kabulünün isabetsiz olduğunu, dosyada yapılan haczin usulsüz tebligatın kabulüne dair karar kesinleşmeden düşmediğini, bu nedenle mahcuzların halen dahi hacizli olduğunu, mahcuzların üzerindeki hacizlerin fekkinin ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararının kesinleşmesi ile söz konusu olacağını, bu aşamaya kadar haczin devam ettiğini, mahkemece hacizli mahcuzların üzerindeki haczin fekkinden önce davacı...
konusunda yetkinin İcra Müdürlüğüne ait olması sebebiyle bu yöndeki talebinde reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, İcra Müdürlüğünün 22.02.2022 tarihli kararının kaldırılması talebinin reddine, takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....
olarak kesinleştiğini, icra müdürlüğünün müvekkili hakkında yapmış olduğu takibi usulsüz olarak kesinleştirmiş olması sebebiyle yapılan bütün işlemlerinin kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirketin KEP adresinin olması sebebiyle de, normal yolla TK M 35 göre tebligat yapılması usulsuz olduğunu, bu nedenlerle ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan ve takip taraflarınca 17.09.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğundan tebligat tarihinin 17.09.2021 olarak düzeltilmesine ve müvekkilinin hakkında yapılan takip usulsüz olarak kesinleştiğinden takibin teminatsız olarak öncelikle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....