"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu vekilinin, borçluya çıkarılan tebligatların usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hacizden haricen haberdar olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle icra müdürlüğüne yaptığı başvurusu üzerine talebin reddine ilişkin müdürlük kararının iptali ile hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü iddiası değerlendirilmeksizin, kıymet taktir raporlarının tebliğ edildiği...
Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; tebligat yapılan yerde davacının dışında Zorlu Şirketinin mevcut olduğunu , tebligatı alan İbrahim Çelik'in Zorlu şirketinin ortağı ve sorumlusu olduğunu, tebligatı almaya yetkili olduğunu ve davacının üvey babası olduğunu , sözleşmeden de anlaşılacağı üzere yetki belgesinin bulunduğunu, bu yetki belgesinin geçerliliğini koruduğunu ve tebligatı almaya yetki verdiğini, beyan etmiş ise de, kolluk araştırması, TK.nun 17. Maddesi ve Av. K.nun 35/1. Maddesine göre tebligat usulsüz olduğundan anılan istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir. Hacizlerin kaldırılması talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ise de, bu husus istinafa konu edilmemiştir. O halde, davalı alacaklı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir....
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi haciz uygulamasına başlanacak tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılması gerekip gerekmediğini belirleyecektir. Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmez. İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, Uşak İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/139 E. - 2018/237 K. sayılı kararı ile borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 14/03/2018 olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 26.09.2019 tarihli iade kararıyla davalı erkeğin adli yardım talebi reddedilmiştir. Bölge adliye mahkemesinin davalı erkeğe temyiz harcını yatırması için gönderdiği muhtıra ve 10.04.2019 tarihli temyiz dilekçesinin reddine dair verdiği ek kararının davalı erkeğe tebliğinin usulsüz olduğu tebligat parçasında isim ve imzanın olmadığı yerine daire 6 yazıldığı, 2. kez yapılan tebligatın da 21/2’ye göre yapıldığı ve bundan dolayı usulsüz olduğu anlaşılmıştır.Bu hali ile yapılan muhtıra ve ek karar tebliği tebligat usulüne uygun tebliğ edilmemiştir....
ya yapılan gerekçeli karar tebligatlarının, TK'nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalılar adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nun 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu anlaşıldığından, adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Mahkemece dosya, gerekçeli karar tebliğinin davalı ...’a TK'nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, öncelikle dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği bilinen en son adresine yapılmaksızın ve adresten ayrıldığından bahisle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz yapılarak, geri çevirme gerekleri yerine getirilmeden Dairemize gönderilmiştir....
a gönderilen tebligatların usulsüz olduğu belirtilerek bu usulsüzlüğün ayrıntılı açıklanarak giderilmesi istenilmişse de, katılana yapılan tebligatlar incelendiğinde katılanın bilinen son adresine yapılan tebligatın iade gelmesi üzerine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca güncel mernis adresine (Pirimehmet Mahallesi 1730 sokak 17/2 Merkez/Isparta) mernis şerhli olarak tebligat yapılması gerekirken, katılanın iade gelen bilinen son adresine (eski MERNİS adresine) mernis şerhli olarak tebligat yapıldığı bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından sanıklar ... ve Yıldız Gençoğlu ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz davası istekleri hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, adı geçen katılana ivedilikle ve yöntemince tebliğ işlemi gerçekleştirilerek, buna dair evrak ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenip, EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra, Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 11/02/2020 tarihinde...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle, tebligat mazbatası üzerinde her ne kadar eşi Nurcan Makıroğlu'na tebligat edildiği belirtilse de eşinin tebligatı aldığına ilişkin herhangi bir — imzası bulunmadığını, eşi imzadan imtina etmiş ise bunun belirtilmesi gerektiğini, tebligat parçasında tebliğ alan kişinin imzası bulunmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
No:66/1 İzmit/Kocaeli" adresi olduğu, davalı alacaklı tarafça öncelikle davacı borçlunun bilinen en son adresi esas alınarak sözleşmede yazılı tebligat adresine ödeme emri tebliğe çıkartılmaksızın, doğrudan merniste kayıtlı olduğu adrese tebligat çıkarılmasının Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine aykırı olduğu, Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine aykırı olarak merniste kayıtlı adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesi'nce davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetli olduğundan davalının bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
Adres kayıt sisteminde adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi ve bu adrese Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılmamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması gerekir. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan mernis adresinde tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar. Bu nedenle mahkemenin gerekçeli kararı davalı usulüne ...'a usulüne uygun olarak tebliğ edilmek, temyiz süresi de beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 23.02.2017(Prş.)...