Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

Yukarıda belirtilen nedenlerle, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi tespit edilerek usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre yetkiye, imzaya ve borca itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa, öncelikle borçlunun yetki itirazı ve sonucuna göre diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup (Yargıtay 12....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2019/6012 Esas sayılı takip dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava dosyası davacı tarafın istinafı bakımından istinaf incelemesine gönderilmiş ise de, davacının 31/12/2021 tarihinde süre tutum dilekçesi sunduğu ve gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını beyan ettiği ancak davacıya gerekçeli kararın tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle gerekçeli kararın davacıya usulüne uygun tebliği ve istinaf süresi de beklenildikten sonra dosyanın incelenmesi için gönderilmesi gerektiğinden, tebligat eksikliğinin giderilmesi için HMK'nun 352/1- ç maddesi gereğince dosyanın geri çevrilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir....

Davacı aynı zamanda borca ve imzaya da itiraz etmiş ise de, İİK 168. maddesi gereğince bu başvurunun 5 gün içerisinde yapılması gerekmekte olup bu süre hak düşürücü süre olduğundan ve davacı tarafça 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra itirazda bulunulduğundan itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca İİK da şikayete ilişkin hükümlerde tazminat düzenlemesi bulunmadığından ve borca ve imzaya itiraz esasa girilmeden reddedildiğinden davalı taraf lehine tazminat ve davacı aleyhine para cezası takdir edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin REDDİNE, Davacının borca ve imzaya itirazlarının süre aşımı nedeniyle REDDİNE, Yasal şartları bulunmadığından davacı aleyhine para cezası ve tazminat takdirine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür....

Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece usulsüz tebligat yönünden yapılan değerlendirmede, davacı ile aynı konutta oturduğu beyan edilerek tebligat yapılan İnci Akoğlu'nun 2.kat 3.numaralı dairede oturduğu, davacı ile aynı konutta oturmadığın kolluk tarafından tespit edildiği, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, çek arkasında davacı T1 adına imzalanmış ciro olduğu, cirodaki imzanın Adli Tıp Kurumu raporuyla davacı T1'na ait olduğu tespit edilmiş olmakla davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Hatay İcra Dairesinin 2016/3237 esas sayılı dosyasında davacı borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 28/11/2016 olarak düzeltilmesine, davacının imzaya itirazına ilişkin davasının reddine, şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine, senedin kabiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo takiplerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, imzaya itiraz ettiği, mahkemece 19.10.2017 tarihli ara karar ile usulsüz tebligat şikayetin kabulüne karar verilerek öğrenme tarihi olan 22.05.2017 tarihini tebliğ tarihi olarak tespitine, gerekçeli kararında ise imzaya itirazının kabulüne, %20 oranında tazminata ve %10 oranında para cezasına hükmettiği, kararın temlik alan davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmaktadır....

DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, İmzaya İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında Fethiye İcra Müdürlüğünün 2019/5946 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibi ile ödeme emrinin muhtara 21.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, Tebligat Kanununun 20 ve 21 maddeleri gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, komşusu olduğunu iddia eden Oktay Küçükbenli'nin müvekkilinin çarşıya gittiğini beyan ederek kapısına 2 no.lu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve muhtara tebliğ yapıldığı hususunun gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin bu isimde bir komşusunun bulunmadığını, usulsüz tebligatı 20.06.2019 tarihinde bankalardaki mevduatlarına haciz konulduğunda bankanın kendisini araması ile haberdar olduğunu, öncelikle bu tarihin tebliğ...

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    UYAP Entegrasyonu