WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince gecikmiş itirazın şartlarının tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü, geçerli bir mani nedeniyle itirazın süresinde yapılamaması ve maninin kalktığı günden itibaren üç gün içerisinde gecikmiş itirazın ve süresinde yapılsaydı, itiraz sebeplerinin ve gecikmiş itiraza maniye ait delillerin sunulmasının gerektiği ancak dava dilekçesinde takipten 30/06/2017 tarihinde ıttıla ettiklerinin bildirilip davanın 05/07/2017 tarihinde üç günlük süreden sonra açıldığı ve mani bildirilmediği, bu hali ile gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı gibi süresinde yapılmadığı, dilekçe ve davanın tebligat usulsüzlüğünün ayrıca ve açıkça dile getirilmediği nedenle usulsüz tebligat şikayeti olarak da değerlendirilemeyeceği, bu nedenle kararın doğru olduğu ancak gecikmiş itirazla diğer dava sebeplerini ayırıp ayrı ayrı hükmedilmediği '' gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, gecikmiş itiraz şartları oluşmadığından...

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetkiye itiraz ve gecikmiş itiraz talebi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 11.10.2021 olarak düzeltilmesine, ilamsız takipte diğer itirazların takibin şekline göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle sair yöndeki istemin reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353 (1)-b/2 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının gecikmiş itirazının süreden reddine karar verilmiştir....

    ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu'nun 10/2.maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.''...

      İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ve gecikmiş itirazda bulunmuş, mahkemece, tebliğin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise şartları bulunmadığından istemin reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda ise borçlunun icra mahkemesine başvurusunda iflas ödeme emri tebligatına ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğü, aynı tarihte icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile aynı iddia ile birlikte borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğü iddiası ve gecikmiş itirazın mahkemece değerlendirileceğinden bahisle istemin reddedildiği görülmektedir. İflas ödeme emrinin borçluya tebliğinde kanuna aykırı bir işlemde bulunulmuşsa, borçlunun başvuracağı yol İİK'nun 16. maddesinde düzenlenen şikayet yoludur. Zira, İİK’da, 171/3. maddede sayılan nedenler dışında yer alan usulsüz tebliğ şikayeti için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin İİK'nun 172. maddesi gereğince reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....

            Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı). (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/24688 E 2017/15880 K sayılı kararı) Buna göre mahkemece hukuki nitelendirmenin usulsüz tebliğ şikayeti olarak yapılması ve bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmesi yerindedir....

            Borçluların aynı mahkemenin 2015/159 E. - 2015/213 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 10.8.2015 tarihinde şikayette bulundukları, bu dosyada mahkemece talebin gecikmiş itiraz olarak değerlendirilerek borçlu ... yönünden itirazın kabulü ile adı geçen yönünden takibin durdurlmasına, diğer borçlular yönünden ise itirazın reddine karar verildiği, mahkeme kararının temyiz aşamasında olup kesinleşmediği görülmektedir. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkin ise de; usulsüz tebligat şikayetleri nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmesi ile açıklık kazanacaktır....

              İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda; tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin, mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Somut olayda borçlu vekili ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürdüğüne göre, uyuşmazlığın İİK. nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu