İcra Müdürlüğünün 2020/13586 Esas sayılı dosyasından dosya borçlusunun 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnameleri gönderildiği, 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerine cevap verilmemesi neden gösterilerek müvekkilinin dosyaya borçlu olarak eklendiğini ve mal varlığı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haciz ihbarnamelerinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin çıkış merciine iade edilmesi üzerine Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca gönderilen ihbarnamenin tebliğ edildiğini, alacaklı vekilinin 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca gönderilmesi talebi üzerine müvekkiline "Mernis adresidir" şerhini içeren tebligatların gönderildiğini ve muhtara tebliğ edildiğini, posta memurunca Tebligat Kanunundaki usule uyulmaması nedeniyle tebligatların usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca yapılacak tebligatların mavi olarak düzenlenmesi gerektiğini, müvekkilinin haciz ihbarnamelerini 09/08/2021 tarihinde...
İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece; borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve ileri sürdüğü takibin iptaline yönelik diğer iddialarının yöntemine uygun olarak incelenmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun bulunmayan gerekçeye dayalı olarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece; borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve ileri sürdüğü takibin iptaline yönelik diğer iddialarının yöntemine uygun olarak incelenmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun bulunmayan gerekçeye dayalı olarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece; borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve ileri sürdüğü takibin iptaline yönelik diğer iddialarının yöntemine uygun olarak incelenmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun bulunmayan gerekçeye dayalı olarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, şikayetçi 3. kişiye İİK'nun 89. maddesi uyarınca 1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, süresinde itiraz edilmemesi üzerine 3. kişinin mallarının haczedildiği, 3. kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin yok sayılmasını, haciz ihbarnamelerinin içerik yönüyle de iptal edilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğine ilişkin usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32, 21/2. maddeleri. 3. Değerlendirme Somut olayda şikayetçi borçluya ödeme emri tebliğinin ''adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyle Tebligat Kanunu 21/2 gereği tebliğ evrakı ... mah....
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
No:4 Çankaya/ANKARA'' adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat mazbatası üzerinde yazılan ''şirket yetkilisinin Çarşıya gittiği beyanı''nın gerçeği yansıtmadığını, tebligat yapılan şahsın tebligat almaya yetkili olmadığından tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, şikayetlerinin kabulü ile İİK 89/1 ,2 ve 3 haciz ihbarnameleri kapsamındaki tebligatlara ilişkin memur işleminin iptaline ve tüm haciz ihbarnameleri bakımından tebliğ tarihinin 04/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihbarnameler usulüne uygun tebliğ edildiği gibi İİK 89/1 ve 2 haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmediğinden 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 29/06/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 89.md gereğince davacının itirazının kanunen bir sonuç doğurmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Müdürlüğünün 2021/10474 Esas sayılı icra takibinde Davacı T1 adına düzenlenen 89/1 Haciz İhbarnamesine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 12/08/2022 olarak DÜZELTİLMESİNE, b-Konya 7. Müdürlüğünün 2021/10474 Esas sayılı icra takibinde Davacı T1 adına çıkartılan 89/2 ve 89/3 Haciz İhbarnamesinin İPTALİNE, c-Konya 7....
haciz uygulandığını belirterek takibin ve taşkın hacizlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....