Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....

    Anadolu 6.İcra Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarih, 2014/301 E. 2015/382 K.sayılı yargılamasında, şikayetçi Servet Şirvanoğlu vekilinin savunmasında söz konusu icra takip dosyasından şikayetçinin maaşına haciz konulduğunu beyan ettiği dolayısıyla şikayetçinin İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden en geç maaş kesintisinin icra dosyasına gönderildiği 18/03/2013 tarihinde haberdar olduğu ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 25.12.2015 tarihinde haciz ihbarnamelerine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde; mahkemece, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken öğrenme tarihinin şikayetçinin beyan ettiği tarih dikkate alınarak tespiti sonucu eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Zile İcra Müdürlüğünün 2021/903 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı T7 vekili tarafından borçlular T2 T1 T3 ve T4 aleyhine 150.000,00- TL miktarlı, 03/05/2021 tanzim tarihli, 01/12/2021 vade tarihli senet nedeniyle 151.789,73- TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, T8 adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulduğu, hacizlerin kaldırılması talep edilen Yünlü Köyü 1026,268,52,202,235 parseller ile Zincirliülya 43 ada 20 parsel üzerine 19/01/2022 tarihinde haciz konulduğu, davacılara 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacılar vekilinin UYAP üzerinden 10/02/2022 tarihinde vekaletname sunduğu, davacılar vekili tarafından taşınmazlara konulan hacizleri içeren takbis mahrumiyet raporu evrakına 23/02/2022 tarihinde erişim sağlandığı, haczedilmezlik ve taşkın haciz şikayetine ilişkin davanın ise 04/03/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, yine İİK'nun 16. maddesinin 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkin ise de; usulsüz tebligat şikayetleri nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmesi ile açıklık kazanacaktır. Bu durumda, mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2015/159 E. - 2015/213 K. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçluların karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarih ve 2016/12825 E. - 2017/4168 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece; borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve ileri sürdüğü takibin iptaline yönelik diğer iddialarının yöntemine uygun olarak incelenmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun bulunmayan gerekçeye dayalı olarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece; borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve ileri sürdüğü takibin iptaline yönelik diğer iddialarının yöntemine uygun olarak incelenmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun bulunmayan gerekçeye dayalı olarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

              İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece; borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve ileri sürdüğü takibin iptaline yönelik diğer iddialarının yöntemine uygun olarak incelenmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun bulunmayan gerekçeye dayalı olarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

                İcra Müdürlüğünün 2020/13586 Esas sayılı dosyasından dosya borçlusunun 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnameleri gönderildiği, 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerine cevap verilmemesi neden gösterilerek müvekkilinin dosyaya borçlu olarak eklendiğini ve mal varlığı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haciz ihbarnamelerinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin çıkış merciine iade edilmesi üzerine Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca gönderilen ihbarnamenin tebliğ edildiğini, alacaklı vekilinin 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca gönderilmesi talebi üzerine müvekkiline "Mernis adresidir" şerhini içeren tebligatların gönderildiğini ve muhtara tebliğ edildiğini, posta memurunca Tebligat Kanunundaki usule uyulmaması nedeniyle tebligatların usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca yapılacak tebligatların mavi olarak düzenlenmesi gerektiğini, müvekkilinin haciz ihbarnamelerini 09/08/2021 tarihinde...

                Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin asıl borçlu ve icra dosyası alacaklısına borcu bulunmadığını, haciz ihbarnamelerinin tebligat kanununa aykırı olarak tebliğ edildiğini, takibin usule aykırı şekilde kesinleştirildiğini, takibin kesinleşmesi üzerine genel haciz talebinde bulunulduğunu, borca yetecek mal varlığından çok daha fazlasının haczedildiğini, taşkın haciz yapıldığını, bu beyanlarının mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, üçüncü kişinin kendisine gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış şikayettir....

                UYAP Entegrasyonu