Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aktif ticari hayatı olan müvekkilinin, banka hesaplarına konan hacizler sebebiyle sıkıntı çektiğinden, teminat mektubu karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden istediğini ve bu talebin mahkeme tarafından kabul edildiğini, taşkın hacizle ilgili şikayete süre itirazı gelebileceğinden ve Asliye Hukuk Mahkemesinin ne karar vereceği bilenemediğinden, hukuka aykırı olan işlemler için şikayet yoluna başvurulduğunu, alacaklının şikayet yoluna başvurulmasına sebep olduğunu, hem taşkın haciz uygulanması, hem de ilama aykırı hacizler konulması sebebiyle haciz işlemlerinin şikayete konu edildiğini, yerel mahkemenin taşkın haciz şikayetini mantıksız bir şekilde reddettiğini, İzmir 3....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından icra dosyasındaki icra emrinin farklı bir avukata tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde iş bu takibi 15/12/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiği, yine icra dosyasına bakıldığında 21/12/2021 tarihinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dilekçe sunulduğu, bu durumda takipten 15/12/2021 tarihi itibariyle haberdar olunmasına rağmen, davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17/01/2022 tarihinde açıldığı görüldüğünden, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı tarafından icra emri tebliğ edildikten sonra takibin...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıya İİK'nın 355. maddesi uyarınca gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiş, gerek hacze itiraz dilekçesinde, gerekse dava dilekçesinde, maaş haciz yazısının 27/01/2020 tarihinde öğrenildiği belirtilmiş olup, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca davacının usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarih dikkate alındığında, şikayetin yasal süre geçtikten sonra 24/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının bu konuda icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi ve bu kararın tebliğ tarihi somut uyuşmazlıkta sonuca etkili değildir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptalini istediğini, davacının 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgili herhangi bir usulsüz tebligat tespiti talebinin bulunmadığını, mahkemenin talep ile ve maddi vakıa ile bağlılık ilkesini aşarak 89/1 haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olmadığının tespit edildiği belirtilerek diğer haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiğini, şikayet edilmeyen bir hususun incelenerek hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, şikayetin yasal hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığını, usulsüz tebligat şikayetinin İİK 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğini, şikayetçinin icra dosyasına sunduğu 10.12.2018 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesine itiraz ederek birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin 21.11.2018 tarihinde aldığını beyan ettiğini, bu nedenle haciz ihbarnamesine karşı en geç 28.11.2018 tarihine kadar usulsüz tebligat iddiası ile icra mahkemesine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönündeki şikayeti ile birlikte takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine diğer şikayetlerinin ise süreden reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhataba bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise...

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/775 Esas sayılı dosyası yönünden yapılan temyiz incelemesinde; İnceleme konusu karar, taşkın haciz şikayetine ilişkindir. İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Asıl dosyadaki usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararın yapılan temyiz incelemesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürülerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30.09.2015 olarak düzeltilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece, borçlu adına tebligat yapılan ...'...

        Bu durumda, yukarıda belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligat usulsüz olup şikayet süresindedir....

          Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Müdürlüğünün 2012/3794 esas sayılı dosyasında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde takip başlatıldığını, müvekkilinin mal varlığı üzerindeki hacizler nedeniyle büyük tehdit altında olduğunu, müvekkilinin takip ve alacak ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin takip konusu alacağa neden olan araçla bir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca usulsüz yapılan tebligat neticecinde takibin kesinleştiğini, borcun kaynağı olan ... plakalı aracın 25/12/2011 tarihinde karıştığı kazadan kaynaklanan rücu alacağı oluşturmakta olup, söz konusu aracın müvekkili adına kayıtlı olmadığını, ayrıca kazayı yapan kişinin de müvekkili olmadığını, bahse konu aracın kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilmeksizin takibin başlatıldığını, bu yönüyle takibin haksız ve usulsüz olduğunu, ... plaka sayılı aracın kaydı incelendiğinde sahibinin ...Ltd.Şti olduğunu, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle şikayette bulunduklarını, müvekkilinin malvarlığı üzerine taşkın haciz uygulandığını, bu durumun kötü bir niyete işaret...

              UYAP Entegrasyonu