Hukuk Dairesi'nin 01/06/2020 tarih 2019/1225 Esas 2020/691 Karar sayılı kararının incelenmesinde; "Somut olayda davacı/borçluya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin, 22/12/2017 tarihinde, “tebliğ esnasında muhatabın dışarıya gittiğini beyan eden birlikte sakin ehil kuzeni çalışan yetkili işçisi Cemal Tulan imzasına tebliğ edildi” şerhiyle tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de tebligat yapılan adresin davacının ev adresi mi yoksa işyeri adresi mi olduğu belli olmadığı gibi bu hususta mahkemece de herhangi bir araştırma yapılmamış ve yapılan tebligat usule uygun kabul edilerek usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, 103 davetiyesinin usulsüz tebliği edilmesi nedeniyle öğrenme tarihinin 27/06/2022 olduğunun tespiti ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 10/01/2023 tarihli karar ile şikayetin reddine karar verildiği, gerekçesinde meskeniyet şikayeti bakımından değerlendirme yapıldığı, daha sonra 17/01/2023 tarihli hükmün tamamlanması ek kararı ile usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 305/A maddesinde "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir....
Davalı alacaklı tarafça borcun kabul edilmiş olması sebebi ile imza itirazında bulunulamayacağı iddia olunmuş ise de; Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 167 ve devamı maddelerinde, haciz yoluyla takip 168 ve devamı maddelerinde, bu takip şekline ilişkin borca itiraz 169- 169/a maddelerinde, imzaya itiraz, 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise İİK.170/a maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikâyeti” başlıklı 170/a maddesinde aynen; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....
üzerinden öğrendiğini, muhtara bırakılan tebligatın usulsüz olduğunu, haciz tatbik edilen gayrimenkulünün haline münasip ev olduğunu, İİK 82/12 maddesine göre haczedilemeyeceğini beyanla usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile 103 davetiyesinin usulsüz tebligat nedeniyle 28/09/2020 tarihinde haciz tatbik edildiğini öğrendiğini davaya konu taşınmaz haline münasip evi olması sebebiyle haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda anılan tebligat yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüz olup, borçlunun muttali olduğunu beyan ettiği tarihten önce tebligatı öğrendiği de yazılı delille ispatlanamamıştır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itiraz ve şikayetleri yönünden karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1619 KARAR NO : 2023/549 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2020/231 ESAS, 2022/109 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/231 Esas, 2022/109 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar hakkında başlatılan İzmir 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlu vekilinin, icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine ilişkin tebligatın, Tebligat Kanunu'nun hükmi şahıslara tebligat usulünü düzenleyen hükümlerine aykırı şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligatı öğrenme tarihi olan 13/08/2013 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü talep ettiği ve ayrıca icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu; mahkemece, borçlu tarafından dava açılırken gider avansı yatırılmaması nedeniyle tensip...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca, faize ve faiz oranlarına itirazdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 9. SHM'nin 2019/538 E.sayılı dosyası nedeniyle icra takibinden haberdar olduklarını, usulsüz tebliğ işlemine dosyaya vekalet sunulmasından sonra yapılan inceleme ile 16/02/2020 tarihinde haberdar oldukları ileri sürmüştür. Davacının süre tutum dilekçesine istinaden HMK 355'e göre kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; İstanbul Anadolu 9....
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca faize ve ferilere ve zaman aşımına itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararda sadece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....
İİK'nın 168 maddesinde, senedin kambiyo senedi vasfına, borca ve imzaya itirazın 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet edilmesi gerektiği, davacının ise iş bu şikayetinin 25/09/2021 tarihinde 5 günlük süreden sonra yaptığı, dava dilekçesinde ise usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ise usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de ilk derece mahkemesinde usulsüz tebligat talebinin bulunmadığından mahkemece şikayetin 5 günlük süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın süreden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....