Somut olayda davacı/borçlu tüzel kişiye Tebligat Kanunun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine uygun yapılmış bir tebliğ bulunmadığı, tebligatın Tebligat Kanunu 21. maddeye göre yapılmaya çalışıldığı ve usulsüz olduğu anlaşıldığından davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayeti yerinde görülmekle öğrenme tarihi olarak belirttiği 25/04/2018 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilerek işin esasına girilmiştir....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından, müvekkili hakkında Ortaköy İcra Müdürlüğü'nün 2011/194 Esas, 2011/594 Esas, 2011/597 Esas sayılı dosyalarıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipler yapıldığını, müvekkilinin takiplerden 15/03/2019 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emirlerinin doğrudan müvekkilinin mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, öncelikle borçlunun bilinen son adresine tebligat gönderilmesi gerektiğini, tebligatın yapılamaması halinde ise Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca tebligat yapılması gerektiğini, ancak müvekkili aleyhine davalı tarafından yürütülen icra takiplerinde ödeme emrinin tebliğ işlemlerinin tamamının doğrudan Tebligat Kanunun 21/2 maddesi uyarınca gerçekleştirildiğini, açıklanan sebeplerle dosya kapsamında müvekkiline yapılan tüm tebligatlar usulsüz olduğundan; öncelikle ödeme emirlerinin iptali ile tüm hacizlerin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinde yer alan usulsüz tebligat şikayeti dışındaki diğer itirazlar, uyuşmazlık konusu dosyadan tefrik edilerek, istinaf incelemesine konu dosyada yalnızca usulsüz tebliğ şikayeti yönünden yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesine şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin süreden, diğer şikayetlerin ise esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte kambiyo vasfı şikayeti, icra dairesinin yetkisine ve senetteki imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davacının yetki itirazının reddine, senedin kambiyo vasfında olmadığı yönündeki itirazın reddine, imzaya itirazın kabulü ile, İİK'nın 170/3'ncü maddesi uyarınca takibin davacı yönünden durdurulmasına, takip konusu asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve takip konusu asıl alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davacının şikayeti usulsüz tebligata yöneliktir.Davalı cevap dilekçesinde tebligat gönderilen adresin tapu sicil müdürlüğü tarafından kendilerine bildirildiğini ve ayrıca kendilerince açılan kıymet taktirine itiraz davasında da tebligatların aynı adrese tebliğ edildiğini beyan etmiştir. Takip talebinde şikayetçinin isminin bulunduğu görülmüştür. Yine ödeme emrinde şikayetçinin ismi bulunmaktadır. Bu kapsamda mahkemece takibin iptali usulsüz olmakla ve tebligat usulsüzlüğüne dair borçlu ve alacaklının delilleri değerlendirilmeden, davacının tapu müdürlüğündeki adresi mernis adresi mernis adresine taşınma tarihi alacaklının belirttiği kıymet taktirine itiraz a ilişkin dava dosyası bu dosyada yapılan tebligatlar ve istinafa göndelen icra dosyasında okunaksız suretleri bulunan icra emri tebligatı ile kıymet taktiri tebligatı irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK nın 353/1- a-6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine karşı borçlunun, ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve anılan tebligattan 25.11.2014 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlu adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin ''muhatabın yazılı adresine gidildi, adreste ikamet etmesine rağmen yazılı adresin o an kapalı olması nedeni ile komşusu ... Soruldu....