Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulduğu görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin usulsüz tebliğine dayalı şikayet, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğine dayalı icra emrinin iptali istemi ile borca ve faize itiraz olduğu anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2014/590-2015/125 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, tebliğ tarihinde Afyonkarahisar ilinde olduğunu, tebligattan 28.11.2014 tarihinde haberdar olduğunu, kusuru bulunmaksızın 7 günlük itiraz süresini kaçırdığını, borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz miktarının yüksek olduğunu belirterek borca itiraz ettiği, Mahkemece, başvurunun usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirildiği ve şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.11.2014 olarak düzeltildiği...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2020 NUMARASI : 2020/626 ESAS 2020/684 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30/12/2020 tarih 2020/626 Esas 2020/684 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 4.İcra Müdürlüğünün 2020/6678 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takibe ve ödeme emrine muttali olduğu 25/12/2020 tarihinde ödeme emrine karşı itiraz ettiğini ancak icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine ve takibin devamına karar verildiğini, davalı tarafından, müvekkilinin mernis adresine tebligat gönderilmesini talep edildiğini ancak, icra dosyasında TK 21/1 maddesine göre gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, TK 21/1 maddesinde öngörülen yol ve yöntemlere uyulmadan 21/2'ye göre tebligat...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla; mahkemece davaları kabul olmuşsa da işin esasına girilmediğini, borca ve tüm ferilerine itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin usulsüz tebliği öğrenme tarihi olan 29/01/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde borca ve tüm ferilerine itirazımızın kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğindedir olup istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı Kanun'un 10/2. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinin gerçekleşmesi gerekir....
yurt dışında bulunduğunun bildirilmediğini, gecikmiş itiraz olarak açılan davanın, talebi aşar mahiyette usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesinin de yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinde, ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi gereğince 29/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili icra müdürlüğüne verdiği 12/02/2020 tarihli borca itiraz dilekçesinde ve dava dilekçesinde, ödeme emrinin tebellüğ tarihini 06/02/2020 olarak bildirmiş ve Çaylı Mahalle Muhtarınca düzenlenen ödeme emrinin 06/02/2020 tarihinde davacıya teslim edildiğini belirten tutanağı dosyaya sunmuştur. Bu halde, davacının takip dosyasından 06/02/2020 tarihinde haberdar olduğu ve İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca şikayetin yasal süre geçtikten sonra 17/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih dikkate alındığında, borca itiraz dilekçesinin yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından, icra müdürlüğünün şikayete konu 14/02/2020 tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık yoktur....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından İzopoler Sprey Poliüretan Köpük İzolasyonu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, yenileme dilekçesinden sonra ödeme emrinin borçluya 24/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yetki itirazı ile birlikte borca ve faize itiraz ettiği, usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu ayrıca İİK'nun emredici hükümlerine aykırı olarak takip talebinde ve ödeme emrinde borçlunun ad ve soyadının gösterilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, mahkemece; takipte borçlu olarak gösterilen İzopoler Sprey Poliüretan Köpük İzolasyonu'nun pasif husumet ehliyeti bulunmadığından takibin iptaline usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; Türk Medeni Kanunu'nun 50. maddesine göre; "Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir."...
davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ödeme emrinin usulsüz tebligatı sebebiyle dosyadaki tüm hacizlerin fekkine, usulsüz tebligatın iptaline ve müvekkilinin takibi öğrenme tarihi olan 27/11/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek, borca itirazlarının kabulüne ve takibin durdurulmasına, ödeme emrinin usulsüz düzenlenmesi sebebiyle ödeme emrinin iptaline, takibin usulsüz olması sebebiyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Ayrıca, İİK'nın 269. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden tahliye isteyebileceği düzenlendiğinden ve davalı kiracının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetinin kabulü halinde İİK'nın 269. maddesindeki süreler işlemeyeceğinden, Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/66 E. sayılı dosyası ile ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve gecikmiş itiraza ilişkin dava dosyasının bu dava için bekletici sorun sayılması, bu davada verilen karar kesinleştikten sonra tahliye hususunun değerlendirilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan esasa ilişkin hüküm kurulması nedeniyle de karar, usul ve yasaya uygun değildir....