İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Keşan İcra Müdürlüğünün 2019/5233 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ismi T1 olduğu halde takipte ve ödeme emrinde T1 olarak yazdığını, tebligatın da T1 olarak çıkartıldığını, daha sonraki bir tarihte müvekkilinin kimlik kaydının dosyaya girdiğini, TK 21.md kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 15/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkilinin taşınmazlarına haciz konulduğunu, mevcut hacizlerin kaldırılması gerektiğini, takibe ilişkin itirazlarının kabulü ile icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 15/02/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Dosya Bedeli" açıklaması yazılarak, 24.255,00 TL'nin havale edildiği, paranın gönderildiği hesap sahibinin davalı alacaklılar vekili olduğu, dolayısıyla, davacı şirketin ve davacı şirketin yetkilisi olan diğer davacının 15/12/2020 tarihinde dava konusu takip dosyasından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Davacı Ahmet Zeybek'in ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti yerinde olmadığı gibi, davacı şirketin 15/12/2020 tarihinde takipten haberdar olması karşısında, davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulsüz tebligat şikayeti yanında, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiştir....
İcra Dairesinin 2021/12587 Esas sayılı dosyası incelendiği açıkça görülecektir ki, müvekkilinin Mernis adresine yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu icra takibi, usulsüz tebligat olmasına rağmen kesinleştirildiğini, 7201 Sayılı TK hükümleri kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü ile icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28....
Bu nedenle, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliği edildiği iddiasıyla yaptığı şikayetin Mahkemece reddi kararına yönelik istinaf sebep ve gerekçesine itibar edilmemiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir....
Somut olayda, davacı vekili usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilmemesi halinde İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz isteminde bulunmuş ve Dairemizin kaldırma kararı ile, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olması nedeniyle gecikmiş itiraza ilişkin talebinin değerlendirilmesi gerektiği bildirildiğinden, ilk derece mahkemesince davacının gecikmiş itirazının kabulüne karar verilmiştir....
gerçeği yansıtmadığı, mahalde bilgi alınan ve haber verilen kişinin doğru şekilde tespit edilmediği, bu halde de ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesinin yasa hükümleri gözetilerek şikayetin kabulü ile T.K.nun 32....
yeniden ödeme emrinin tebliğine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda "... tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından icra ve mahkememiz dosyası kapsamında, şikayetçinin, usulsüz ödeme emri tebligatını, beyan ettiği tarihten önce öğrendiğini gösteren yazılı bir delil bulunmaması hususu da dikkate alınarak davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... ... 22. İcra Müdürlüğünün 2019/38830 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/01/2020 olarak düzeltilmesine, ..." karar verilmiştir....
Çeşme İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin kısmen kabul/kısmen reddi ile tebligatın usulsüz olduğu şikayetinin kabulü ile Çeşme İcra Müdürlüğünün 2020/42 sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ tarihinin 25/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin durdurulması taleplerinin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliği kabul edildiğinden ödeme emrinin iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davanın açılış tarihi itibariyle borca itirazları süresinde olduğundan borca itiraz yönünden de değerlendirme yapılması gerektiğini savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....