dönüş yapıp tutuklanmış olmasının hakkında yapılmış olan takibi öğrenmesine engel teşkil etmeyeceğini, İİK'nun 65. maddesi hükmüne göre borçlunun tutukluluk halinin itiraza engel teşkil etmeyeceğini ve süre bakımından itiraz edebilme hakkına esas alınacak zaman kıstasının borçlunun borcu öğrenme tarihi değil, engelin ortadan kalktığı tarihten itibaren başlayacağını, bu durumda borçlunun gecikmiş itirazlarının maninin kalktığı ve yurt dışından döndüğü 18/09/2021 tarihinden itibaren 3 günlük süre içerisinde icra mahkemesine gecikmiş itiraz yoluna başvurma hakkına sahip olduğunu, davacı tarafça yapılan itirazın haksız ve süre aşımına uğramış bir itiraz olup, kabulünün mümkün olmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu tarafın, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine takip başlatıldığını, müvekkili Alfa Petrol Şirketine TK 35.maddeye göre tebligat yapıldığını, ilk çıkartılan tebligatın incelenmesinde muhatabın adreste bulunmama nedeni tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceği araştırılmadan tebligatın iade edildiğini, ilk tebligat usulsüz olduğundan TK35.maddeye göre tebligat yapılamayacağını, davacı Emsaş Şirketine de çıkartılan tebligatın usulsüz olduğunu, TK 21 ve tüzüğün 28.maddesi gereğince komşu/kapıcı/yöneticiye haber vermeden ve beyanları alınmadan tebligatın muhtarlığa bırakıldığını söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 16/07/2021 olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı Site Yönetimi vekili tarafından aidat borçlarına dayanılarak site sakini borçlu aleyhine yapılan ilamsız takipte; Örnek No: 7'ye göre çıkarılan ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile borçluya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun Ek 1. maddesine göre tebligat yapıldığı, borçlu vekilinin usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın Ek 1. maddesinde sadece apartman yönetimi ve ortak giderler ile ilgili...
Şikayetçi borçlular, icra mahkemesine yaptığı başvurularında, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/02/2020 olarak düzeltilmesini, aksi halde davacı Perihan'ın tebliğ tarihinde ağır ameliyat geçirmiş olması, Riccardo'nun da Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca, yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulünü karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ödeme emrinin davacı Riccardo'nun kendi imzasına, davacı Perihan'ın ise eşinin imzasına tebliğ edildiğinden bahisle tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK 65. Maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2021 NUMARASI : 2021/98 ESAS - 2021/262 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2020/1292 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin e-devlet üzerinden öğrendiğini, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emrinin ve tebligatın iptali ile takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...Ankara 28....
Blok No. 72 İç Kapı No: 14 Mamak/Ankara" olduğunu, ödeme emrinin ise "Hasandede Köyü Merkez/Kırıkkale" adresinde muhtar aracılığı ile tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tebligatın usule uygun olduğu gerekçesi ile bu yöndeki reddine, davacının imzaya itirazının da süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 168/4- 5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin davanın sonuçlanmadan ve henüz kesinleşmeden imzaya ve borca itiraz davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti davasında hatalı karar verilmemiş olsaydı davanın süresinde olduğunun anlaşılacağını, takip dayanağı çekte imzanın davacıya ait olmadığını ve davacının borcunun bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacının, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla İstanbul 1....
Maddesi gereğince 10/12/2021 tarihinin tebligat tarihi olarak düzeltilmesini, icra takibinin takip talebinin ödeme emrinin ve tebligatın zorunlu unsurlarında eksikliklerin ve hatalar oluşu nedeniyle icra takibinin ödeme emrinin ve geçersiz tebligatın iptal edilmesini, takipte ve tebligattaki açık hata ve usulsüzlükler gözetilerek telafisi güç mağduriyet doğmaması açısından icra takibinin ve haciz işlemlerinin kesin veya dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulması ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin davacıya ait olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresinde kaçak elektrik tüketildiğini, kaçak elektrik tüketiminden dolayı davacının borçlu olduğunu, yapılan tebligatın hukuka ve usule uygun olarak yapıldığını, davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmişlerdir....
Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; mahkemece tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...