"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, kredi kartı borcuna ait kat ihtarnamesine dayalı ilamsız icra takibine başlandığı, süresinde itiraz edilmediğini belirten alacaklının haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin kesinleşmediği belirtilerek haciz talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. İcra müdürünün ''ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu” kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır....
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Çanakkale İcra Müdürlüğünün 2020/34019 esas sayılı takip dosyasında gecikmiş itiraz ile yetkiye, husumete ve borca itiraza ilişkindir. Çanakkale İcra Müdürlüğünün 2020/34019 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlattığı, örnek 9 ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre davacı borçluya 21.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun, pandemi sebebiyle Ankara'da bulunmadığını belirterek gecikmiş itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. Gecikmiş itiraz başlığını taşıyan İİK.nun 65.maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" düzenlenmesine yer verilmiştir....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Ilgın İcra müdürlüğünün 2010/644 talimat sayılı dosyasından alınan kıymet takdiri raporunu içerir tebligatın usulsüz olduğunu ve gecikmiş itiraz ileri sürerek tebligatın iptalini, meskeniyet şikayeti ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve kıymet takdirine itirazını ileri sürerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş olup; -Davacının usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz şikayeti inceleme yetkisinin, İzmir 14. İcra Dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine aittir. - Meskeniyet şikayetine konu mahcuz taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza, asıl takip dosyası olan İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5275 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine ait aittir. - İzmir 14....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 07.09.2017 tarihi olması sebebi ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne ve yasal itiraz sürelerinin bu tarih itibari ile işlemesine karar verilmesini, icra dosyasına vekaletname sundukları tarihte haberdar olduklarını, müvekkilinin 07/09/2017 tarihinde takibi öğrendiğini ve itiraz ettiğini, borcun bulunmadığını, haciz kaldırma talebinin değerlendirilmediğini, bu sebeple davacı/borçlunun 12.09.2017 tarihli itirazının kabulüyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği, taahhütnamenin iptali, hacizlerin kaldırılaması şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16....
Ödeme emri davacıya ticaret sicilindeki adresine TK 35.maddeye göre tebliğ edilmiştir. Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti olup davacı tarafından dava dilekçesinde İstanbul 13. İcra müdürlüğünün 2019/24294 E sayılı dosyasında ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, icra takibinden 04/09/2019 tarihinde şirket merkezinde yapılan haciz ile haberdar olduklarını bu nedenle usulsüz tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı dava dilekçesinde; kendi beyanında icra takibinden 04/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği İİK 16.maddeye göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde dava açılması gerekirken 7 günlük süre geçtikten sonra 12/09/2019 tarihinde dava açıldığı anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken ıttıla tarihinin belirlenmesine ve yetki itirazının da kabulüne karar verilmesi hukuken yerinde değildir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Mahkemenin usulsüz tebliğ yapıldığına dair tespiti ve kabulü isabetli olmakla beraber ödeme emrinin iptali talebinin reddi kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, takip dayanağı senet müvekkiline tebliğ edilmediğinden ödeme emrinin İcra ve İflas Kanunu'nun 168. ve 60. maddelerine aykırı olduğunu, şikayet konusu ödeme emrinde alacaklı adresi belirtilmediğinden İcra ve İflas Kanunu'nun 58, 60 ve 168. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının davanın kısmen reddine dair kısmının bozularak davanın tamamen kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı Özdemir Kılıç aleyhine bankaya 30/11/2017 tarihinde ibraz edilen Samsun 30/11/2017 keşide yer ve tarihli 80.000,00 TL bedelli çeke dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapılmış, davacının "Aydınlı Mah....
Temyiz Sebepleri Davacı borçlu vekili temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerinin tekrarı ile kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali isteminden ibarettir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. ve 170/a maddesi, Elektronik Tebligat Yönetmeliği 5. maddesi, Tebligat Kanunu 7/a-2 maddesi ve sair ilgili mevzuat. 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2020 NUMARASI : 2019/1143 ESAS 2020/717 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı borçlu aleyhine İstanbul 34.İcra Müdürlüğünün 2018/31477 (eski 2010/13725 )esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, takip kapsamında çıkarılan ödeme emirlerinin usulsuz şekilde tebliğ edildiğini ve takipten 17/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek. ıttıla tarihinin 17/09/2019 olarak düzeltilmesi, borca ve faize itirazı ile gecikmiş itirazının kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettiği belirlenmiştir....
Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E.-1991/344 K.). Yapılan tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü halinde ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durdurulur. Artık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda ödeme emrinin borçlunun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ve yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2019/679 E. 2022/51 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ & BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20 icra Müdürlüğü'nün 2019/28471 E. sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından yetkilisi olduğu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, şirket adına çıkartılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligatın TK 12- 13 maddelerine uygun olarak yapılmadığını, ödeme emri ile birlikte takip dayanağı çekin onaylı örneğinin gönderilmediğini, müvekkilin davalı alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla; usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, çek bakımından borca itirazlarının kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....