WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının Anadolu İcra müdürlüklerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, borca ve çekteki ciro imzasına itiraz ettiği, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesinin usulsüz tebligat şikayeti ile yetki itirazının kabulüne karar verdiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf yoluna başvurduğu, takibe konu çeklerde muhatap banka şubesinin bulunduğu yer itibariyle İstanbul Anadolu icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, ayrıca dava dışı diğer borçlulardan Daf Mobilya şirketine ödeme emri Ümraniye de tebliğ edilmiş olup İİK 50, HMK 7 ve 10 maddeleri gereğince davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından esasa yönelik itirazlar incelenerek...

Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....

DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Çorlu 4.İcra Müdürlüğü'nün 2019/39118 Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında takip başlatıldığını, Çorlu icra müdürlüğünün takip bakımından yetkisiz olduğunu, alacaklı tarafla Çerkezköy Şubesinde kredi sözleşmesi imzalandığını, konunun temelinin Çorlu ile ilgisinin bulunmadığını, Çerkezköy icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek davanın kabülüne takipte yetkili icra müdürlüklerinin Çerkezköy olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/ 459 – 916 E.K. sayılı kararı ile bozmaya uyularak usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda tebliğ tarihinin 22/10/2010 olarak düzeltildiği, buna göre zamanaşımı itirazının 5 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3 ve 61/1. maddelerine aykırılık nedeniyle ödeme emrine yönelik şikayet aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda borçlunun mahkemeye ilk şikayeti üzerine ödeme emri tebliğ tarihi 22/10/2010 olarak düzeltildiğine göre, borçlunun o yargılamada karar verilmediği iddiası ile mahkemeye aynı konulu şikayeti, kesinleşen mahkeme kararı ile düzeltilen tebliğ tarihine göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır....

    Hukuk Dairesi 2018/3109 Esas sayılı ilamı ile davacı yanın usulsüz tebliğ yapılmadığına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verdiği anlaşılmış olmakla,"Davacı vekili tarafından 27/03/2018 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize ve fer'ilerine itirazda bulunulduğu"nun yazılı olduğu ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29/05/2018 tarih ve ... E, ... K, sayılı gerekçeli kararının, ... AŞ vekiline 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı tarafından İcra mahkemesi kararına karşı 07/06/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu ve İşbu itirazın iptali davasının ise 02/09/2020 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarih 2021/427 E. - 2021/621 K. sayılı kararının HMK'nın 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında; 1- Davacının yetki itirazının KABULÜNE; Ankara 27....

      Somut olayda borçluya örnek (10) ödeme emrinin 22.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise (5) günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 27.10.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 71 ve bu maddede atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddelerindeki zamanaşımı şikayeti, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin olup olayda anılan maddelerin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek zamanaşımı itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, takibe konu senet ile İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki sözleşmesinin kefiller için de bağlayıcı olduğunu, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, takibe konu senette İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunun yazılmasının yetki sözleşmesi niteliğinde olduğunu, müvekkilinin davacının murisinden alacaklı olduğunu, kredi borcunun ödenmesi için keşide edilen senede istinaden kambiyo takibine başlandığını, davacının aksi yöndeki iddialarının dayanaksız olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve İzmir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetki itirazı ve İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, ödeme emri tüm takip borçlularına Tire/İzmir adresinde tebliğ edilmiştir....

        e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ödeme emrinin 31.05.2017 tarihi itibariyle tebliğ edildiği ancak borçlunun vekilinin dilekçesinde "....ödeme emri müvekkile 03.06.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla, yasal süresi içerisinde (5 gün) yetkiye itiraz ediyoruz." şeklinde beyanda bulunulduğu ve cevaba cevap dilekçesiyle dava...

            UYAP Entegrasyonu