Ancak, bu kuralın uygulanabilmesi için borçluya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmemiş olması ve/veya usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmaması gerekir. Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 15.08.2007 ve 05.08.2007 günlü olağanüstü kat malikleri kurulu toplantılarının usulsüz olduğunun tespiti ile bazı maddelerin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile site yönetim vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I İptali istenen 15.07.2007 ve 05.08.2007 günlü kat malikleri kurulu toplantıları için davacıya çağrı yapılıp yapılmadığı araştırılarak tebliğ yapılmışsa tebliğ tarihini gösterir biçimde tebliğ evrakının davalı yönetimden getirtilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmün davalıya tebliğinin Tebligat Kanununun 21.maddesine göre usulsüz olduğu, ancak öğrenmeye göre temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapuda aile konutu şerhi bulunan taşınmazın üçüncü kişilere satışının iptali ile usulsüz konulan ipoteğin fekki isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ halinde ise, tebligat gerçekleşmemiş sayılmaktadır....
Mahkemece; kat malikleri kurulunun aldığı kararların ve yapılan toplantının iptali istemli davanın KMK'nın 33. maddesine göre kat malikinin kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay ve her halükarda altı ay içerisinde açılması gerekirken müsnet davanın süresi içerisinde açılmadığı gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kat malikleri genel kurulu kararlarının iptali, resmi kurumların keseceği cezalardan karar defterini usulsüz ve hukuka aykırı kullananların sorumlu tutulmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla, anlatılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
Noterliği' nin 36824 yevmiye sayılı, 22.08.2011 tarihli ihtarnamesi ile tebliğe çıkarıldığı, ihraç kararının tebliği usulsüz olsa bile tek başına ihraç kararını ortadan kaldırmayacağı, davacının hak düşürücü süre içinde açabileceği ihraç kararının iptali davasında sözü edilen ihraç kararının usulsüzlüğüne ilişkin noter ihtarının tebliğinin usulsüz olup olmadığının incelenmesi mümkün olduğu, aleyhine açılan men'i müdahale talebi ile Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2012/539 Esas sayılı dosyasında değerlendirilmek üzere davacının bu tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı kooperatif tarafından yapılan 21.06.2014 tarihli Genel Kurul’a ilişkinin çağrının usulüne uygun yapılmadığı ve kooperatife üyelik hakkı bulunmayan kişilerin ortak olarak kaydedildiğinden bahisle genel kurulun iptali ile usulsüz olarak üye kaydedilen kişilerin üyelikten çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/26905 E sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığı, borçlu tarafından İstanbul 21 İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1202 E sayılı dosyasına usulsüz tebliğ şikayeti nedeni ile 31/10/2016 tarihinde dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 04/11/2016 gün, 2016/1162 K sayılı kararla; "Usulsüz tebliğ şikayetinin REDDİNE, ödeme emri iptali şikayetinin süre aşımı nedeni ile REDDİNE" karar verildiği, Alacağın Yapı ve Kredi Bankası AŞ tarafından Sümer Varlık Aş ye temlik edildiği, 2020/28452 Esasını alarak takibin devam ettirildiği, Davacı tarafından takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğu belirtilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/11/2021 olarak tespiti talep edilmiş ise de, davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayetine yönelik 31/10/2016 tarihinde İstanbul 21 İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olmakla, takipte bu tarih itibari ile haberdar olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince ödeme emri tebliği tarihinin 19/11/2021 olarak tespitine yönelik yapılan şikayetin...
Dava dilekçesinde tapu kaydının iptali, ortak yerlerin yeniden tespiti ile paydaşlığın yeniden düzenlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, daha sonra duruşma isteminden vazgeçilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında davalılardan ...,...,... 'a dava dilekçelerinin tebliğ edildiği adresler yerine başka adreslere çıkartılan gerekçeli karar tebligatlarının tebliğ edilememesi üzerine bu davalılar adına usulsüz olarak ilanen tebligat yapıldığı; davalı ... 'nun daha önce tebligat yapılan adresine gerekçeli kararın tebliğ edilememesi üzerine Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken usulsüz olarak ilanen tebligat yapıldığı; davalılardan ...,...,......