Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

murisleri ile hiç bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı usulsüz tebligata ilişkin beyan ve itirazlarının değerlendirilerek usulsüz tebligata ilişkin itirazlarının kabulü ile ile tebliğ tarihinin 03/05/2021 olarak düzeltilmesine, takibinin geçici olarak durdurulmasına, yapılan yargılama sonrasında takibin iptali ile davalıların alacağın % 20' sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği, Davalı alacaklılar cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibine haksız ve hukuksuz şekilde itiraz edildiği gibi söz konusu itiraz süresinden sonra yapıldığını, davacı yanın ödeme emrine süresinde itiraz etmediğini, davacı yana ödeme emrinin, 29/04/2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine karşılık, davacı yanın, beş günlük yasal itiraz süresini kaçırdığını, davacı yanın tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmişse de; tebligat parçasında, davacının tebligat adresinin kapısına, ihbarname yapıştırıldığı belirtildiği için söz...

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayet ve borca itiraz yoluna başvurulduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı yanın istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

Takibin şekline göre her türlü itiraz icra dairesine yapılacağından davacının borca itirazının da reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, davacı borçlunun borca itirazının reddine" karar verildiği görülmüştür....

Maddesine uygun olup usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde olmadığı ,borca itirazın ise icra dairesine yapılmasının gerektiği gerekçesi ile dava ve şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın kesin olamayacağını, ne HMK'da ne de İİK'da usulsüz tebliğ şikayetlerinde verilecek kararın kesin olacağına dair bir bilgi olmadığını, ayrıca usulsüz tebligat şikayetleri ile ilgili hukuka aykırı karar verildiğini, Yargıtay'ın kıstaslarına aykırı olarak tebligat yapıldığını, müvekkiline karşı açılmış olan icra takip dosyasında ödeme emrinin, usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK.'...

Süleyman KAYA'nın imzasını almadığını ve imzadan imtina ettiğine dair şerhte düşmediğini, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğunu beyan etmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile usulsüz tebligata, borcun asıl ve ferilerine, tebliğ tarihi olarak 16/11/2020 tarihinin kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

    Ancak, kıymet takdirine yapılan itirazın Ümraniye İcra Mahkemesince tefrik edilip elde bırakıldığı, usulsüz tebligata yönelik talep hakkında yetkisizlik kararı verildiği, usulsüz tebligatın ise ... İcra Müdürlüğünce çıkarıldığı anlaşılmakla, ... İcra Müdürlüğünün işleminin şikayet edilmiş olduğu belirlenmekle, yetkili mahkeme ... 4. İcra Müdürlüğündür. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4. İcra Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/03/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili, itirazın iptali davasının kanunun belirttiği zamanda açılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, usulsüz tebligata ilişkin şikayet davasının açımına müteakip 02/03/2011 tarihinde Bakırköy 2....

        Dava, kambiyo takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olup; borçlu, 19/01/2018 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyanla, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, yetkiye ve borca itiraz ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunmuş ancak borçlunun mahkemeye müracaat tarihi olan 25/01/2018 tarihi itibari ile 5 günlük itiraz süresi geçmiş olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi, isabetli değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19/01/2018 ödeme emrini ıttıla tarihine göre 5 günlük itiraz süresi geçtiği gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

          Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde ...... mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını ileri sürerek 23.03.2016 tarihinde şikayet yoluyla ...... mahkemesine başvurduğu ve usulsüz tebligattan 18.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, borçlunun ödeme emri tebligatından daha önce haberdar olduğu alacaklı tarafça iddia ve ispat edilmediği gibi ...... dosyasında da bu yönde bir belge ve bilgi bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu