Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın usulüne uygun olduğunu, mahkemenin kabul ettiği gerekçenin davacı tarafından dava konusu edilmediğini, hakim tarafından açıkça taraflarca getirilme ilkesinin ihlal edildiğini kaldı ki davacı tarafça bildirilen öğrenme tarihinin de doğru olmadığını, tebligattan daha önce haberdar olunduğunu, mahkeme kararının davalı tarafın iddiaları bakımından gerekçesiz olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....

ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı borçlu şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür.O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulüne uygun kabul edilerek istemin süresinde olmadığından reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

        Sayılı dosyasından da 01/11/2019 tarihli kararının iptalinin talep edildiğini ve mahkemece itirazın ancak dava yolu ile yapılabileceğinden bahisle işlemin iptal edildiğini, akabinde müvekkil şirketin mal varlıklarına haciz konulduğunu, usulsüz tebligat işlemine ilişkin kararların kesinleşmesinin arandığından haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İzmir 27. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12403 E. sayılı dosyasından müvekkil şirkete yapılan usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin ve ödeme emrinin iptalini, müdürlükçe konulan haksız hacizlerin kaldırılmasını, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

        Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönünde ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 33,33/a maddelerinde düzenlenen imhal, itfa ve zamanaşımı itirazı değildir. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçluya 6 örnek icra emri gönderilmek sureti ile takibe devam edildiği, borçlunun 17/08/2020 tarihli dilekçesinde icra emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile takibi öğrenme tarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 19/08/2020 tarih ve 2020/221 E. - 2020/346 K. sayılı karar ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, kararın 19/08/2020 tarihinde borçlu tarafından istinaf edildiği, bu arada ihalenin istinaf talebinden sonra 20/08/2020 tarihinde gerçekleştiği görülmektedir. Buna göre; İstanbul 10....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; diğer şikayetlerinin yanı sıra ilama aykırı olarak fazla faiz miktarı ve faiz oranı talep edildiği yönünde şikayeti de bulunmaktadır. Mahkemece takibin açılmasından sonra süresinde faize itirazın bulunmadığı gerekçesiyle anılan şikayetin reddine karar verilmiştir....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2021 NUMARASI : 2021/601 ESAS - 2021/633 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2021/7396 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin icra takibinden bugün haberinin olduğunu ve itirazda bulunduğunu, bu nedenlerle takibin tedbiren durdurulmasına, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğündeki takibin kesinleştirilmesi işleminin ve devamındaki tüm işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına ve tebliğ tarihinin 14/09/2021 tarihi olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu