Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin pandemi nedeniyle kısmi faaliyette bulunduğunu, belirli saat aralıklarında kısmi personelle çalıştığını, tebliğ mazbatasında hatalı olarak sürekli kapalı olduğu ve yakın komşularından tanıyan olmadığı gerekçesi ile tebligatın iade edildiğini, bunun üzerine 01/07/2021 tarihinden TK 35/4'e göre tebliğ yapıldığını, bila dönen 08/06/2021 tarihindeki tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 27/07/2021 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine bir adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takip öncesi zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.madde kapsamında ödeme emrinin tebliğ edildiği, komşuya haber verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere tüzel kişilere TK 21/1.madde kapsamında tebligat yapılması halinde adreste bulunmama nedeninin araştırılmasının gerekmediği ancak komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin kararın yasaya uygun olduğu, ayrıca takibe konu çekin keşide tarihinin 15/02/2017 olmasına rağmen bu tarihten itibaren 3 yıllık yasal süre geçtikten sonra takip başlatılması nedeni ile takibin durdurulmasına yönelik verilen kararda da yasaya...

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK'nın 21/1-2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi, İİK'nın 82/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....

    SENEM BAYDOĞAN TÜRKEŞ Güzelhisar Mahallesi, İstiklal Caddesi, No:4, Aydın Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşavirliği, AYDIN DAVA : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR TARİHİ : 08/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ :10/08/2021 Aydın 2....

    den sorulduğunda nerede olduğunun bilinmediği, sözlü beyanından anlaşıldığından tebliğ evrakı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi gereğince ...Muhtarı ...'na teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapsısına yapıştırılmış ve en yakın komşusuna haber verilmiştir.'' şerhiyle tebliğ edilmiştir. Tebligat mazbatasına, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği, beyanda bulunan kişinin imzadan çekinme durumu belirlenmeden ve 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp evrak muhtara teslim edilerek tebliğ işlemi tamamlanmıştır. Bu hali ile belirtilen tebliğ işlemi Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu gibi, muhatabın daha önce yerleşim yeri adresine çıkartılmış bir satış ilanı tebliği olmadığından bu adrese TK'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapılması mümkün değildir....

      Mahkemece;"Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının yetkiye-zamanaşımına ve borca itiraza yönelik davasının süreden reddine, davacının senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayetin süreden reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      İcra Dosyası içindeki tebliğ evrakı incelendiğinde, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı; 25.04.2017 tarihinde "adreste daimi çalışan Cumali Atasay'a tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmiş, tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve neden şirket yetkilisi ya da ondan sonra gelen evrak almaya yetkili bir kimseye tebliğ edilmediği şerh edilmeden tebliğ yapıldığı anlaşılmakla anılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılamanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İstanbul 24....

      Takip talebinde gösterilen ve icra emrinin tebliğ edildiği adresin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında muhatabın bilinen son adresi olarak kabulü gerektiğinden 103 davetiyesin de aynı kanun maddesi çerçevesinde ilgili adrese yapılması gerekirken mernis adresi denilerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre ikinci adrese yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece şikayetin süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir....

        Ancak davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği ve davalı cevap dilekçesinde davanın reddini talep ettiği halde haklı çıkan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/9086 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 14/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 tarih, 2020/641 Esas ve 2021/207 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a-Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile İzmir 15....

        Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve tebligatın usulsüz olduğunu tespit ederse aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Bu nedenle, davacı dava dilekçesinde ödeme emri tebliğinden haberinin olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini beyan ederek gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de, borçlunun talebi, hukuki nitelik itibariyle tebligatın usulsüzlüğü şikayetidir. TK'nun 12 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 21. Maddesi gereğince tebliğ memurunun yetkiliye tebligat yapamama sebebini mazbataya yazması yetmez. Ayrıca yetkiliden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişi olup olmadığını araştırması, varsa bu kişilere tebligat yapması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu