Davalı/alacaklılar vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatılmıştır. Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayetidir. Mahkemece her iki davacıya da yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı şirket adına yapılan ödeme emri tebligatı Gülhan Acar adına yapılmış ise de tebligatı şirket yetkilisinden sonra almaya yetkili kişi olduğu belli olmadığından şirket adına yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Davacı şirket adına ve davacı şahıs adına aynı tarihte 15/11/2019 tarihinde aynı kişi Gülhan Acar'a farklı adreslerde yapılan ödeme emri tebligatı TK ve Tebligatın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usule aykırıdır....
Bu durumda yukarıdaki yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, borçlu 01.12.2015 tarihinde ...1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1100 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin iptali istemi ile dava açmış ise de, ilk çıkan ve iade gelen tebligatın örnek 4-5 icra emrini ihtiva ettiği, alacaklı vekilinin talebi ile borçluya, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin 02.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, borçlunun, takibin iptali istemi ile 01.12.2015 tarihinde dava açtığı ve takipten bu tarihte haberdar olduğu gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayeti reddedilmiş ise de, örnek 7 ödeme emri 02.12.2015 tarihinde tebliğ edildiğinden borçlunun 01.12.2015 tarihi itibariyle icra takibinden haberdar olduğu kabul edilemez....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/11823 (Gebze 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2199 eski esas) esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 10/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, alacaklının talebi ile takip işlemlerine devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebi ile ödeme emrinin iptalini, 2 yıl dolmadan yapılan kıymet takdirinin iptali ile kıymet takdirine itirazları nedeni ile yeniden kıymet takdiri yapılmasını, süresinde satış talep edilmemesi sebebiyle takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını ve satışın durdurulmasını talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile satış kararının iptaline, sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Vakfıkebir İcra Müdürlüğünün 2022/569 Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, takip uyarınca gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ödeme emrinden 05/08/2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05/08/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi uyarınca ödeme emrinin usule uygun şekilde tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkiline direkt olarak Tebligat Kanunu 21.maddesi gereği tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin iş bu takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, 103.davetiyesininde aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin 21/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre yapıldığı görülmüş, bu tebligatın madde de yazan usul ve merasime aykırı olduğu tespit edilmiş ve iade kararımızda da belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayet kabul görmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; örnek 9 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte derdestlik ve borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz ve şikayetin ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen...
Ödeme emrinin iptaline ilişkin davanın değerlendirilmesi, Ödeme emrinin iptalini talep süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde ileri sürülmesi gerekmekte olup davacı borçluya 26/11/2018 tarihinde usulüne uygun tebligat yapıldığı halde 7 günlük süre içinde ödeme emrinin usulsüzlüğü iddia edilmiş olmadığından ve davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayetinin yerinde bulunmadığı, tebligatın usul ve yasaya uygun şekilde 26/11/2018 tarihinde yapılmış olduğu dikkate alındığında davacının bu yöndeki davasının da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının davasının reddine" karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/22673 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dosyasına yasal süre içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin yetki ve borca itiraz dilekçesine istinaden dosyanın Develi İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, takibin durmuş olmasına rağmen Develi İcra Müdürlüğü tarafından müvekkili aleyhine yeniden ödeme emri gönderildiğini, dosyada vekil olması nedeni ile ödeme emrinin vekil olarak kendilerine çıkartılması gerekirken müvekkiline çıkartıldığını, müvekkilinin 15/10/2020 tarihinde durumu kendisine haber vermesi üzerine haberdar olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek yapılan usulsüz tebligat nedeni ile 15/10/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, itirazın reddi ile takibin durdurulmasına, karşı tarafın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine...