Davacının iddia ettiği üzere itirazi kayıt dilekçesi ile yaptığı ödemeye ilişkin itirazi kayıt dilekçesi ve ödemeye ilişkin belgenin ikmal edilip gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
nin 2019 yılından itibaren elektronik posta adresi bulunmasına rağmen usulsüz olarak fiziki tebligat gönderilerek usulsüz tebligat yapılmış olup, fiziki olarak gönderilen tebligatta tüzel kişilere tebligat yapılmasını düzenleyen yasal düzenlemelere aykırı şekilde yaptığını, bu işlemin açık bir şekilde yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, 7201 sayılı tebligat kanunun 7/a maddesi düzenlemesine rağmen fiziki olarak yapılan tebligatın iptali ile, tebliğ tarihi olarak 11.03.2022 öğrenme tarihimizin tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, kaldı ki müvekkili şirkete fiziken posta yolu ile yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu, şöyle ki: Tebligat Kanunu 12. Maddesinde belirtildiği üzere hükmi şahıslara yapılacak tebligatın kanuni mümessile yapılacağını, eğer kanuni mümessiller işyerinde bulunmamaktaysa Tebligat Kanunu 13....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğine ilişkin usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32, 21/2. maddeleri. 3. Değerlendirme Somut olayda şikayetçi borçluya ödeme emri tebliğinin ''adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyle Tebligat Kanunu 21/2 gereği tebliğ evrakı ... mah....
Mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinde de bulunduğu gözetilerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin incelenip, şikayet yerinde görülerek tebligat tarihinin düzeltilmesi ve buna göre başvurunun süresinde bulunması halinde, işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek doğrudan işin esası incelenmek suretiyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(M) KARŞI OY YAZISI Dava usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin fesih edilmesinden dolayı yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Bilindiği gibi gerek idari işlemlerde gerekse yargısal faaliyetlerde yapılan resmi tebligatların 7201 sayılı tebligat kanunu 1 maddesi uyarınca ...... aracılığıyla yapılması zorunludur. Tebligat yasasına göre resmi tebligatları yapmakla görevli ...... kurumunun bu görevi yerine getirirken 7201 sayılı Tebligat yasasına ve ayrıca özel yasalarla usul yasalarına uyması bir zorunluluktur. Gerek tebligat yasasında, gerekse usul yasalarında tebligatın nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır. HMK'ya göre Yargısal faaliyetlerde tebligatın usulsüz yapılması yargılamanın temelini bozacağı ve her aşamada bu faaliyeti yerine getiren mahkemelerce re'sen dikkate alınacağı hatta yargılamanın yenilenmesi nedeni sayılacağı kabul edilmiştir....
e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
Bu durumda muteriz borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede olduğunun kabulü gerekir.Öte yandan borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ işleminin; “muhatabın adreste oturduğu tespit edilmiş, adres kapalı olduğundan evrak mahalle muhtarına teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği, bu hali ile tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğu görülmektedir.O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri...
ın aynı zamanda MERNİS adresi de olan bilinen en son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine uygun tebligat çıkartılmadan, 28/01/2014 tarihinde doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre usulsüz tebligat yapıldığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/09/2015 tarih ve 7-2014/102541 sayılı yazı ile sanık ...'a gıyabi kararın usule uygun tebliği için dosyanın mahalline iade edildiği, mahkemece aynı adrese tebligat çıkarıldığı, 04/12/2015 günü tekrar doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre usulsüz tebligat yapıldığı, mahkemece durumun farkedilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinin uygulanmasına dair tebligata şerh düşülerek tekrar aynı adrese tebligat çıkarıldığı ve 08/02/2016 tarihinde adreste bulunan sanık ...'ın yengesi olduğunu beyan eden ...'...