İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya 14/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, İtirazların reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK'nın 155/2, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 30/12/2013 tarihinde yokluğunda verilen hükmün sanığın savunmasında bildirmiş olduğu adresine tebliğe çıkartıldığı ancak tanınmaması gerekçesi ile tebligatın iade edildiği, bunun üzerine sanık hakkında adres araştırması yapılmadan daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olan adrese doğrudan 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat çıkarılmış olması nedeniyle mahkumiyet hükmünün tebliğine ilişkin 24/02/2014 tarihli tebligat işleminin usulsüz olduğu, ancak sonrasında sanık müdafiinin 08/07/2014 havale tarihli dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirtmiş olması dolayısıyla kararı usulsüz tebliğe rağmen öğrenmiş olduğu anlaşılmakla; sanık...
Bu haliyle tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir….Mahkememizce yapılan emniyet araştırmasında Selim Örencik'in tebliğ tarihinde şirket çalışanı olduğunun tespit edildiği de dikkate alındığında Bu haliyle yapılan tebligat TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. Maddesine uygundur. Bu nedenlerle şirket yönünden de usulsüz tebliği şikayetinin reddine karar vermek gerektiği, usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden imzaya ve borca itirazda yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı” gerekçesi ile “Davanın reddine, Yasal şartlar bulunmadığından davacı aleyhine tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına” karar verilmiştir....
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.'' 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'...
ın yokluğunda verilen hükümlerin sorgularında bildirdiği adreslere Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işlemlerinin, aynı adreslere daha önce tebligat yapılmaması nedeniyle usulsüz olup hükümlerin henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, sanıkların adresleri araştırılıp ve 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile Tebligat Kanununda yapılan değişiklikler de gözetilerek, usulünce tebligat yapılıp belgesinin; verilmesi halinde temyiz dilekçelerinin eklenmesinden ve bu dilekçeler ile ilgili ek tebliğname düzenlenmesinden sonra dosyanın iadesinin temini amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
No:2 İç Kapı No:40 Sincan/Ankara adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebligat yapıldığını, tüm tebligatların Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine uyarınca usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının sadece 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğunu iddia ettiğini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olduğunu kabul ettiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin davacının Büyük Bölcek Mah. 2411. Sk....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Eş söyleyişle, henüz ortada usulüne uygun olmayan bir tebligat dahi bulunmazken, böyle bir tebligatın gönderileceği öğrenilmiş olsa bile, bu şekilde sonraki bir tarihte yapılacak tebligata muttali olunduğunun kabulüne olanak yoktur. Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ıttıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir. Diğer taraftan, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçluya 18.09.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 2 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığını, takibi haricen 21/03/2021 tarihinde öğrendiklerini, ödeme emrinin 04/03/2021 tarihinde muhtara teslim edildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın 7201 sayılı tebligat kanununa uygun olarak yapılmadığını, tebligatın 21. Maddeye göre de usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın öğrenme tarihi olan 21/03/2021 tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde icra dosyasına itirazda bulunulduğunu, icra dosyasından müvekkilinin adına çıkartılan ve muhtara tebliğ edilen tebligatın usulsüz olduğunu usulsüz tebligatı müvekkilinin öğrenme tarihinin 21/03/2021 olarak düzeltilmesini, davanın kabulünü talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince,"Usulsüz tebligat şikayete konu davacıya gönderilen tebligat mazbatası ayrıntılı incelendiğinde '' danışma Ümit Özen'' 'e sorularak gerekli tebliğ işlemi yapılmıştır....
Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişilere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Kural olarak tebligat usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi mevcutken normal yolla tebliğ çıkartılması kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan süresiz olarak şikayet edilebilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır Yargıtay 12. H.D.'...