Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Zira; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dairemizin 09.10.2017 tarihli kararı ile davalı ... (...)’a yapılan gerekçeli karar tebligatının, Tebligat Kanununun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nın 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu belirtilerek adı geçen davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir....
olduğunu, iş bu davanın konusunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetin yapılma tarihi 28.07.2017 olduğunu, davanın 02.08.2017 tarihlinde davalı vekiline tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın açık olması ve bu hususta şikayetleri olmasına rağmen davalı tarafın usulsüz tebligat yapıldığına dair bildirilen adreslerde 28.09.2017 tarihinde aldığı talimat yazısı ile 10.10.2017 tarihinde haciz yapmaya çalıştığını, icra dairelerinde tebligatların posta işlemlerinin taraflarca yapıldığının herkesçe bilindiğini, davalı tarafın bu hususta iyi niyetli olmadığını, mahkemece dava süresinde açıldığından hukuki yarar yokluğundan bahisle usulsüz tebligatların iptaline ilişkin davalarının reddine karar verilmişse de davalı tarafın amacının ve bu amaca yönelik yapılan usulsüz tebligatların iptali ve buna yönelik taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Usulsüz tebligat durumunda 7201 Sayılı Tebligat Yasasının 32. Maddesi uyarınca usulsüz tebliğin öğrenilmesi ile tebligat geçerli hale geleceğine ve muhatabın tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih tebliğ tarihi sayılacağına göre usulsüz tebliği öğrenen muhatap öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal sürelere uymak şartıyla talebini ileri sürebilir. Davalı..... yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olduğuna ve davalı bu usulsüz tebliğden 06.07.2020 günü haberdar olduğunu beyan edip 16.07.2020 günü istinaf isteminde bulunduğuna göre davalının istinaf istemi süresinde olup istinaf isteğinin esası incelenmiştir. Eldeki dava tasarrufun iptaline ilişkin olup ister TBK.nun 19. Maddesinde düzenlenen muvazaaya, isterse İİY.nın 277.vd. Maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline dayanılsın iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı gibi mutlak ticari davalardan da olmadığı için TTK.nun 4. Ve 5....
İlk derece mahkemesi; TK'nın 21., Tebligat Yönetmeliğinin 30/1. maddesi gereğince tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin TK'nın 21. maddesine göre değil, 35. maddesine göre gerçekleştirildiğini, mahkemenin kanunu uygulamada hataya düştüğünü, icra dosyasında yapılan takip işlemleri ve hacizler nedeniyle davacının takipten haberdar olduğunu, dava süresinde açılmadığı gibi tebliğin usulüne uygun yapıldığını, bu durumda davanın reddi gerekirken kabulüne dair kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....
Sayılı icra takip dosyasında yapılan tebliğ işleminin iptaline, tebligat tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 14/07/2020 olarak kabulüne, davacı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatı ve para cezasına dair taleplerin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine, tebligat işlemi usulsüz bulunması nedeniyle iptal edildiğinden usulsüz tebligata istinaden yapılan icrai işlemlerin iptaline, hacizlerin fekkine, sair hususların icra müdürlüğünce yerine getirilmesine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde 8.4.2007 günlü kat malikleri kurulu kararının iptali ve kararın uygulanmasının durdurulması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairenin geri çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Davalılardan ..., ... ve ...'in açık adreslerine çıkartılan gerekçeli karar tebliğleri usulsüz olarak güvenlik görevlisine tebliğ edilmiş; yine davalılar ... ve ... adına Tebligat Yasasının 35.maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebligatlarının da aynı adrese daha önce yapılmış usulüne uygun bir tebligat (dava dilekçeleri usulsüz olarak güvenlik görevlisine tebliğ edildiğinden) olmadığından usulsüz oldukları saptanmış; davaya konu sitenin üzerine kurulu olduğu parsellere ilişkin ise tapu sicil müdürlüğünden yeterli cevap alınmamıştır....
Mahkemece, davanın kabulüne 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile 1/8 oranında hissenin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muristen intikal, kadastro öncesi kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK'nun 713/1 ve 996, 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali, tescil davasıdır. Mahkemenin gerekçeli kararı 23.11.2009 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21, Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 29. maddesine aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama sebebini beyan eden şahsın ismi yazılarak imzası alınmadan, imzadan kaçınmış ise bu husus tutanağa yazılarak tebligat memuru tarafından imzalanmadan usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. Köy Muhtarlığı'nca düzenlenen 02.11.2012 tarihli tutanak başlıklı belgeye göre, davalı ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ halinde ise, tebligat gerçekleşmemiş sayılmaktadır....
Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....