Yine şikayet dilekçesinde, ihale ile ilgili tüm tebligatların usulsüz olduğu belirtilmekle birlikte açıkça ilgililere yapılan satış ilanı tebligatların usulsüz olduğu ileri sürüldüğünden, tapu sicilindeki ilgililerden olan şikayetçinin kendisine yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğünü fesih sebebi yaptığı da anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, şikayete konu taşınmazlara ilişkin olarak tasarrufun iptali davası açıldığı, şikayetçinin de anılan davada davalı olarak yer aldığı, Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/457 E 2018/165 K sayılı kararı ile tasarrufun iptaline karar verildiği, kararda şikayetçinin vekilinin açıkça yazılı olduğu, anılan kararının takip dosyasında mevcut olduğu, bundan ayrı olarak yine şikayetçinin vekil vasıtasıyla kıymet takdirine itiraz ettiği, Adana 1....
borçlu şirketin 2014 yılı kasım ayından itibaren aynı adreste faal olduğu halde taşındığından bahisle tebligatın iade edilip TK’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının da usulsüz olduğunu ileri sürerek, usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 22.02.2016 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu ise de; somut olayda; şikayete konu Büyükçekmece 3....
Somut olayda; dava borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair istinaf sebebi ileri sürmediği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden, ödeme emri tebliğ tarihine göre, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine dair şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Buna göre; tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde belirtilen kişilerden sorulup tespit edilmeden ve dolayısıyla 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı saptanmadan anılan maddeye göre yapılan tebligat, usulsüz olup sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Hükmün davalı ...vekiline tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında "muhatabın daimi sekreteri ..."ya tebliğ edildiği yazılı olup, vekilin adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan doğrudan çalışana tebliğ yapıldığı anlaşılmaktadır. Vekilin adreste bulunmadığının, bulunmuyorsa bulunmama sebebinin tespiti yapılmadan çalışana yapılan tebligat usulsüz olduğundan; hükmün davalı Nihat Kemalbay vekiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 27/08/2020 tarih, 2020/627 Esas ve 2020/1062 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Tebligat Kanunun 32. maddesi gereğince Büyükçekmece 2....
Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. Kaldı ki somut olayda, vekili bulunmasaydı dahi, borçlu asile 27.11.2014 günü yapılan satış ilanını içeren tebligat, muhatabın adreste olup olmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı konutta yaşayan sıfatı ile iş arkadaşına yapılmış olup, anılan tebligat 7201 sayılı Kanun'un 16. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 25. maddesine (adres, iş adresi sayıldığı takdirde aynı Kanunun 17. maddesine ve Yönetmeliğin 26. maddesine) göre de usulsüz sayılacaktır. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir....
Bu halde usulsüz de olsa yapılmış bir tebligattan bahsedilemeyeceğinden tebligat öğrenilmesinden ve öğrenme tarihine göre sürenin geçmesinden de söz edilemez. Bu halde mahkemece yapılacak iş tebliğ tarihinin düzeltilmesi değil, tebliğ işleminin iptali olmalıdır. Ancak mahkemenin tebliğ tarihini düzeltme kararını borçlu temyiz etmediğinden aleyhe bozma yasağı ilkesi uyarınca alacaklının temyiz isteminden dolayı temyiz edenin sıfatına yazılarak kararın onanması gerekmiştir. Dairemizce Onama kararı usul ve yasaya uygun olup alacaklının karar düzeltme itirazlarının reddi yerine, onama kararının kaldırılarak yazılı gerekçe ile mahkeme kararının bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 58 ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emrine takip dayanağı belgeleri eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Aydın İcra T5nün 2018/27595 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında 07/09/2018 tarihinde 13/07/2018 tarih ve 10372 nolu tutanağa istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen örnek 7 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine borçlu-şirketin ticaret sicil T5nde kayıtlı adresine yeniden tebliğe çıkarıldığı ve 11/06/2019 tarihinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür....
İlçesi sınırları dahilinde olan ve davacının uhdesinde bulunan S:...sayılı ruhsatın 2016 yılı ruhsat bedelinin ödenmesine ilişkin davalı idare tarafından gönderilen tebligatın usulsüz olarak ... isimli şahsa tebliğ edildiği, söz konusu usulsüz tebligat işlemi ile ilgili olarak davacı tarafından PTT Genel Müdürlüğü'nce yapılan başvuru sonucu; PTT Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan soruşturma sonucu; ilgili dağıtım elemanının adrese gitmeden usulsüz olarak tebligat yaptığından bahisle Van PTT baş müdürlüğüne tayininin çıkarıldığının davacıya PTT Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısı ile bildirildiği, davacı tarafından davalı idareye ... tarih ve ... sayılı ve ... tarih ve ... sayılı başvuruları ile usulsüz yapılan tebligatın yeniden yapılmasının talep edildiği, Mahkemenin 27/12/2017 tarihli ara kararıyla istenilen dilekçe suretleri incelendiği zaman usulsüz tebligatın içeriği hakkında herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmadığı, bu nedenle davacının tebliğ içeriğinden bilgi...