İlk derece mahkemesi; Davacıların dava dilekçesinde belirttiği usulsüz tebligat ile sair itiraz nedenlerinin incelenmesinde, usulsüz tebligat yönünden, kıymet takdiri raporlarının borçlu ATG Gıda Ltd. Şti. dışındaki davacı borçluların vekiline e-tebligat ile tebliğ olduğu, borçlu ATG Gıda Ltd. Şti.'ne ise gönderilen tebligatın iade olduğu ve tebliğ işleminin zaten henüz gerçekleştirilmediği anlaşıldığından bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş olup, sair itirazları yönünden ise davacıların Mahkememiz nezdinde ayrı ayrı 2022/334- 332- 320 ve 321 Esas sayılı dosyalarda icra emrine itiraz davası açtıkları ve yargılamasının devam ettiği görüldüğünden derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetin reddine, sair itirazların derdestlik nedeni ile HMK'nun 114/1- ı. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermiştir....
Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.04.2006 tarihinde davalı......'nın eniştesine tebliğ edilmiş, davalı 21.04.2006 itirazını yedi günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapmıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Zira; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesinde; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmü yer almakta olup,maddede açıklandığı üzere birlikte oturanlara tebliğ için "adreste bulumama" koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Tebliğ mazbatasında ise davalının adreste bulunup bulunmadığına ilişkin şerh verilmediğinden tebligat usulsüz olup davalının 7 günlük süre geçtikten sonra yaptığı itiraz bu sebeple süresinde kabul edilmelidir....
Dairemizin kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi; davacı borçluların usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olduğu, her iki davacı/borçlu yönünden yapılan ödeme emri tebliği mazbatalarının incelenmesinde yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunun 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30.-31. maddelerine aykırı ve usulsüz olup, her iki borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, bu nedenle yetki itirazının incelemesine geçildiği, takibe konu çekte adresin Malatya olduğu, davacının yetki itirazında haklı olduğu gerekçesiyle usulüne uygun yetki itirazının kabulüne, sair itiraz ve şikayetler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı nedeniyle takibin iptali, icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi yer almaktadır....
Tüm açıklamalar ve gelen resmi belgeler kapsamında davalının savunması olan usulsüz tebligat durumunun hakkın kötüye kullanılması anlamı taşıdığı usulsüz tebligata dayanmanın davacıyı prim borcunu ödemekten kurtaramayacağı, hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeninde korunmadığı , tebligatın usulüne uygun ya da usulsüz olmasının ( Hukuk Genel Kurulunun 06.12.2013 gün ve 2013/10- 433 E. 2013/1649 K.; 20.09.2006 gün ve 2006/21- 546 E. 2006/565 K. ile 20.12.2006 gün ve 2006/21- 806 E. 2006/814 K. sayılı kararları). davacı tarafı prim borcundan kurtaramayacağı kanaati ile davanın reddi" şeklinde karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili ; Alacağın zaman aşımına uğradığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; Ödeme emrinin iptali istemi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Tapuda kayıt maliki ...'ın 1987 yılında öldüğü ve hükmün miraşçılarına tebliğ edildiği ancak tebligat evrakları üzerinde yapılan incelemede usulsüz olduğu anlaşıldığından; Ayşe'nin miraşçılarından ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a açıklanan nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde mahkeme hükmünün tebliği, temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesi için Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi, yer almaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
No:19 İç Kapı No:2 Çayırova / KOCAELİ olup müvekkilinin yaşadığı binada Caner ATALAY isimli birisinin olmadığını, müvekkiline çıkartılan tebligatta sadece ödeme emri olduğunu, dayanak belge sureti olmadığını, ödeme emrinin ekinde takip dayanağı belge olmadığından ödeme emrinin iptali gerektiğini, dosyanın karar verilene kadar tedbiren durdurulmasını, tebligat usulsüz olduğundan öğrenme tarihinin 13/02/2022 olduğunun kabulünü ve ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2022/8863 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptali talebi yönünden şikayetin reddine yönelik karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, alınan kredi borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle davalı kooperatif tarafından yapılan icra takibi sonucu, kayden maliki olduğu 6438 ada 5 parseldeki zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün cebri icra yoluyla alacağına mahsuben davalıya ihale edildiğini, icra takip dosyasında usulsüz işlemler yapıldığını, ihalenin geçersiz olduğunu, bu nedenle davalı adına yapılan tescilin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı kooperatif, iddiaların asılsız olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur....