Mahkeme; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, İİK'nun 16.maddesi uyarınca usulsüz tebliğin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi takdirde tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddedileceği, davacı borçluya gönderilen örnek 103 davetiyesinin 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, davacı borçlu vekili Stj....
'ın (imzasına tebligat yapılan kişi) ... ve ... ünvanlı bu işletmenin ortaklarından olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın başından beri yapılan tebligatlar usulsüz olup, bu kapsamda gerekçeli kararın tebliği de usulsüzdür. Gerekçeli karar tebliği usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu'nun usulsüz tebligatı düzenleyen 32 nci maddesi uyarınca davalının tebliği istenen evrakları öğrendiğini/aldığını beyan ettiği günün tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Bu durumda temyiz talebi süresindedir. Temyiz talebinin süreden reddine dair ek karar hatalı olup kaldırılması gerekir. Davalı vekilinin temyiz talebinin süreden reddine dair mahkemece verilen 22/12/2014 tarih ve 2013/558 E-2014/567 K. sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan inceleme sonunda; Yukarıda da açıklandığı üzere, yargılamanın başından beri davalıya yapılan tebligatlar usulsüzdür....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...somut olayda davacı T1 tebligatın "adresin sürekli kapalı olması sebebiyle tebligatın muhtara tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edildiği, borçlunun gerçek kişi olduğu tebligatın yapılmasında Tebligat Kanunu 12- 13 maddesi nazara alınarak tebligat mazbatası düzenlendiği, muhatabın adreste bulunmama sebebi araştırılmadığı, tebligat parçasında muhatabın tebligat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, mevzuat ve yerleşik yargı uygulamaları nazara alındığında TK.21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi usulsüz olduğu, borçluya tebliğ tarihinin 03/05/2019 olarak belirlenmesi gerektiği, icra takibine dayanak belge bono niteliğinde olduğundan, bonolarda TTK'nun 778.maddesi yollamasıyla 749 maddesi gereğince bonoyu tanzim eden hakkındaki zaman aşımı süresi vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl olduğu, takibe dayanak senette(bonoda), senedin vade tarihlerinin 08/12/2007, 15/12/2007, 22/12/2007 tarihli olduğu, takibin 3 yıllık zaman aşımı süresi...
A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/41855 Esas sayılı icra dosyasından ilamsız takip başlatıldığını ve ödeme emri usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat sebebi ile taraflarınca açılan dava İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/39 Esas 2019/281 Karar sayılı ilamının kabul edildiğini, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin 10/01/2019 olduğunun tespit edildiğini, bu karar doğrultusunda dosyada yapılan hacizlerin kaldırılması amacıyla açmış oldukları talep ilgili icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, bu karara ilişkin olarak memur işlemini şikayet yolu ile yine açmış oldukları dava İstanbul 16....
No:88/13 ... ... tebliğ edilmesinin hukuka uygun olmadığından, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek TK'nun 32. Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. Maddesi ile, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12, 13. 35/4. ,32. Maddeleri, ile sair yasal mevzuat 3....
maddesi uyarınca mahkumiyet EK KARAR HÜKMÜ : Hükümlünün talebinin reddine Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile eski hale getirme isteminin reddine dair ek karar sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tebligat Kanunu 10. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bulunmaması halinde kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen sanığın yokluğunda verilen hükmün, daha öncesinden kanuni usullere göre tebligat yapılmayan “... Mah....
Somut olaya gelince; şerh lehtarı davalı ...’a dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir tebligat evrakı "...l Cad. No:26/4” adresine gönderilmiş olup posta memuru tarafından tebligat evrakının merciine iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat çıkarılmıştır. Ancak Tebligat Kanununun 35. maddesine göre dava dilekçesinin tebliğ edildiği bu adrese yargılama esnasında usulüne uygun şekilde yapılmış bir tebligat bulunmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilmek suretiyle dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek davalının savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın yokluğunda verilen kararın, sanığın duruşmada bildirdiği ve mernis adresi olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, UYAP kayıtlarına göre o tarihlerde sanığın cezaevinde bulunması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu, Mahkeme’nin 17/06/2009 tarihli ek kararla hükmün kesinleşmesi nedeniyle talebin reddine karar verildiği ancak bu kararın cezaevine tebliği yerine mernis adresine tebligat çıkarıldığı sanığın 24/06/2009 tarihli dilekçesiyle karar kendisine ulaşmadığından temyiz edemediğini ve CMK’nın 231. maddesinden faydalanmak istediğini belirten dilekçe sunduğu, ancak Mahkeme’nin bu talebi 09/07/2009 tarihli ek kararla reddettiği anlaşılmakla, temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesi gereken bu isteme yönelik Yerel...
yargı kararlarına aykırı ve usulsüz olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur....