WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat Kanunu'nun Uygulanması'na Dair Yönetmelik'in 16/2. maddesine göre de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.'' 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'...

    Şikayetçi-Borçlu taraf 02.10.2017 tarihli memurluk işleminin kaldırılması talebiyle şikayet yoluna gelmiş ise de; İlamsız takipte kendisine ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığını iddia eden tarafın öğrenme tarihi olarak beyan etttiği tarihten itibaren ödeme emrinde gösterilen itiraz süresinde itirazlarını İcra Müdürlüğüne bildirmesi ve aynı süre içinde İcra Hukuk Mahkemesinde usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ileri sürmesi gerekli ve yeterlidir. "Usulüne aykırı tebliğin hükmü başlığını taşıyan Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, Usulsüz tebligatı muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunmak hakkı ise tebligatın muhatabına aittir....

    Somut olayda, ödeme emrine ilişkin tebligatın “Tüzel kişiliğin temsilcisi tebliğ anında adresinde bulunmaması çarşı olması sebebiyle daimi işçisi/memuru/amiri Anıl Mert imzasına ……. tarihinde tebliğ edilmiştir.” açıklaması ile 02.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, tebliğ işlemi yukarıda açıklanan TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzel kişilere tebligat usulüne aykırı olarak borçlu şirketin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu işle görevlendirilmiş birinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin daimi çalışan olduğu belirtilen Anıl Mert’e tebliğ gerçekleştirildiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

    İİK'nın 275/2. maddesi uyarınca, tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da, kiracı kiranın yenilendiğine ve uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Somut durumda, takip noterde düzenlenen tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılmış olup, yapılan yargılamada davalı kira süresinin uzatıldığına ya da kiranın yenilendiğine dair aynı kuvvette yazılı delil ibraz edemediğinden, itirazın kaldırılması kararı usul ve yasaya uygundur. Diğer taraftan, davalı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili şirketin UETS adresi olmasına rağmen bu adrese e-tebligat yapılmayıp normal tebligat çıkartılarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğinin usulsüz olduğunu, bu nedenle savunma hakkının kısıtlandığını belirtmiştir....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı T1 yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b/2 maddesi uyarınca Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/196 Esas, 2021/567 Karar sayılı dosyasında verilen 07/12/2021 tarihli kararın KALDIRILMASINA, -Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Bodrum 2....

      Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

        No:9 Akşehir/..." adresine tebliğe çıkarıldığını, aynı gün bila dönen tebligat nedeni ile alacaklı vekilinin talebi ile aynı adrese 24.11.2021 tarihinde TK 35.madde uyarınca tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve kayıtlı elektronik posta adresi bulunduğu nazara alındığında, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ile ilgili yönetmeliğin 5. maddesi tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kıldığından posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, bununla birlikte Tebligat Kanunu 35. madde gereği tebliğ yapılabilmesi için öncelikle ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan müvekkil şirketin tebliğe yarar en son adresinin istenilmesi gerektiğini belirterek, şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, öğrenme tarihi olan 20.12.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

          Mevcut düzenleme karşısında öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır. Somut olayda ödeme emri borçluya " adreste muhatabın sürekli ikamet eden eşi olduğunu beyan eden ...'a tebliğ edildi." şerhiyle tebliğe çalışılmış ise de; tebliğ anında borçlunun adresinde bulunup-bulunmadığı tespit ve tevsik edilmediğinden anılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece, yazılı gerekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile usulsüzlüğüne karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem kabul edildiğinden, bölge adliye mahkemesince de alacaklının istinaf talebi reddedildiğinden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkiline direkt olarak Tebligat Kanunu 21.maddesi gereği tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin iş bu takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, 103.davetiyesininde aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin 21/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre yapıldığı görülmüş, bu tebligatın madde de yazan usul ve merasime aykırı olduğu tespit edilmiş ve iade kararımızda da belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayet kabul görmüştür....

            Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2.maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu