Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....

Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

    İcra Müdürlüğünün 2017/13519 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olup tebligat işleminin iptali gerektiğini, tebligatların hiçbirinin müvekkiline ulaşmadığını, davacının 30/09/2021 tarihinde Garanti Bankasındaki hesabından para çekmek için ATM'ye gittiğinde hesabında bloke olduğunu gördüğünü ve sonrasında banka ile yaptığı görüşmeler sonucunda iş bu icra dosyasından haberdar olduğunu, yenileme talebi sonrası icra emrinin müvekkiline TK 21/2'ye göre usulsüz olarak gönderildiğini, çıkarılan tebligatların tümünün muhtara teslim edildiğini, ancak ne kapıya bir not bırakıldığını ne de komşuya haber verilerek imzasının alındığını, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, 7201 sayılı kanununun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağını ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiğini, icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiklerini, yetkili icra dairelerinin Karşıyaka İcra Daireleri...

    Öte yandan mahkemece şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, kabul edilen kısmın yalnızca Ziraat Bankası hesabı üzerindeki haczin kaldırılması talebi olduğu, böylelikle usulsüz tebligat şikayetinin, Denizbank hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin ve haciz ihbarnamesine yönelik şikayetin reddedildiği, davalı tarafın istinafının da yalnızca şikayetin kabul edilen kısmına yönelik olduğu anlaşıldığından istinaf incelemesi sadece şikayetin kabul edilen kısmı yönünden yapılmıştır. İİK'nın 82. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre olup öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerekir....

    Maddesine göre tebligat yapıldığını, iade olan tebligatın usulsüz olması nedeniyle TK 35....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından söz konusu gerekçeli kararın usulsüz bir şekilde müvekkili firmaya Tebligat Kanunu 35....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; beyan dilekçelerinde davalının cevabının dahi tebliğ edilmediğini, dosyaya konu icra takibi ile ilgili olmak üzere savcılık başvurularının ve dosyalarının olduğu belirtilmiş olmasına rağmen buna ilişkin en ufak bir inceleme yapılmadığını, bu dava dosyalarında ödeme emirleri ve senet fotokopisinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, tebligat zarflarının boş bir şekilde gönderildiğini eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, tebligatın hem usulüne uygun yapılmadığını, hem de ödeme emri ve senet fotokopisinin gönderilmediğini, usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı için gerek itirazların gerekse usulsüz tebligata ilişkin memur işlemine karşı şikayet konulu davanın reddinin hukuka uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkiline direkt olarak Tebligat Kanunu 21.maddesi gereği tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin iş bu takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, 103.davetiyesininde aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin 21/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre yapıldığı görülmüş, bu tebligatın madde de yazan usul ve merasime aykırı olduğu tespit edilmiş ve iade kararımızda da belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayet kabul görmüştür....

    No:9 Akşehir/..." adresine tebliğe çıkarıldığını, aynı gün bila dönen tebligat nedeni ile alacaklı vekilinin talebi ile aynı adrese 24.11.2021 tarihinde TK 35.madde uyarınca tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve kayıtlı elektronik posta adresi bulunduğu nazara alındığında, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ile ilgili yönetmeliğin 5. maddesi tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kıldığından posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, bununla birlikte Tebligat Kanunu 35. madde gereği tebliğ yapılabilmesi için öncelikle ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan müvekkil şirketin tebliğe yarar en son adresinin istenilmesi gerektiğini belirterek, şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, öğrenme tarihi olan 20.12.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Somut olayda, ödeme emrine ilişkin tebligatın “Tüzel kişiliğin temsilcisi tebliğ anında adresinde bulunmaması çarşı olması sebebiyle daimi işçisi/memuru/amiri Anıl Mert imzasına ……. tarihinde tebliğ edilmiştir.” açıklaması ile 02.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, tebliğ işlemi yukarıda açıklanan TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzel kişilere tebligat usulüne aykırı olarak borçlu şirketin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu işle görevlendirilmiş birinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin daimi çalışan olduğu belirtilen Anıl Mert’e tebliğ gerçekleştirildiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

      UYAP Entegrasyonu