Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılacağına ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır. Somut olayda ise, (birinci, ikinci, üçüncü) haciz ihbarnameleri ile 103 davetiyesinin tebliğ mazbatasında adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu ve tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılacağı belirtilmiş, tebligatın Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ yapılacağı belirtilmediği halde tebliğ memuru bahse konu tebligatı aynı Kanun'un 21/2. maddesine göre yapmıştır. O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve borca itirazlarının yanı sıra müvekkiline, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti hakkında bir hüküm kurmadan, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, ancak öğrenme tarihine göre, itirazların 5 günlük süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsmanı göre, şikayetçi tarafın, tebligat usulsüzlüğü ve imza eksikliği ile ilgili dile getirdiği hususların, takip borçlusu şirket tarafından icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüldüğü ve söz konusu bu şikayetin reddine karar verildiği, şikayet olunanın haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihi ve takibinin kesinleşme tarihinin, şikayetçininkilerden önce olduğu, bu itibarla şikayete konu sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İcra Dairesi'nin 2018/22778 icra dosyasından davacı adına çıkarılan 1.2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usule uygun tebliğ edildiği ancak asıl davaya konu Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2018/22777 icra dosyasında birinci haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın usule aykırı olduğu görülmekle tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32'nci maddesi uyarınca öğrenme ile geçerli hale geleceği gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
kurduğunu, şikayetin süresi içerisinde yapıldığını, müvekkiline gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu ... ne karşı kambiyo senetlerine özgü takipte müvekkiline İİK 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin tüzel kişilik olan müvekkili şirkete Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13.maddelerine aykırı olarak tebliğ edildiğinden usulsüz olduğunu, takip borçlusu şirket ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek, müvekkiline yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve borçlu bulunmadığının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....
Dava İİK'nın 16,40,78 ve 361. maddeleri uyarınca açılmış memur işleminin iptali istemine yönelik şikayettir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık davacı adına yapılan İİK.89 maddesi kapsamında haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Adana 3.İcra Müdürlüğünün 2009/12580 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu İshak Dağlıoğlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, borçlu İshak Dağlıoğlu'nun 3.Kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulması için üçüncü kişi T1'a 89/1 haciz ihbarnamesinin 06/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği; ihbarnameye itiraz olmaması üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderilerek 18/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve ihbarnameye itiraz olmaması üzerine İİK.89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilerek 04/10/2019 tarihinde tebliğ edilerek davacı T1' nın takip dosyasına borçlu olarak kaydının yapıldığı, davacı tarafından tebligat usulsüzlüğüne ilişkin davanın açıldığı anlaşılmıştır....