Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğden 11...2014 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek ....2014 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, tebliği gerçekleşen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğu, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulüne uygun olduğu ilk derece mahkemesinin de kabulünde olup, şikayetçi 08...2014 tarihinde tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirmeden ....2014 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 20/03/2020 tarihinde haberdar olduğundan bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte bonolardaki keşideci imzasına itiraz ettiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde dışarıda olduğundan bahisle evrakın mahalle muhtarına 15/09/2009 Tarihinde tebliğ edildiği, imzadan imtina eden komşusu Azim Temel'e haber verildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/469 ESAS 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat ve Haczin Kaldırılması) KARAR : Adana 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....
Anadolu 6.İcra Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarih, 2014/301 E. 2015/382 K.sayılı yargılamasında, şikayetçi Servet Şirvanoğlu vekilinin savunmasında söz konusu icra takip dosyasından şikayetçinin maaşına haciz konulduğunu beyan ettiği dolayısıyla şikayetçinin İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden en geç maaş kesintisinin icra dosyasına gönderildiği 18/03/2013 tarihinde haberdar olduğu ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 25.12.2015 tarihinde haciz ihbarnamelerine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde; mahkemece, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken öğrenme tarihinin şikayetçinin beyan ettiği tarih dikkate alınarak tespiti sonucu eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayet ve aşkın haciz şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde ileri sürmediği gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak davacının vekile tebligat yapılması zorunlu olduğuna yönelik şikayeti hakkında hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan ve taşkın haciz şikayeti bakımından taşkın haczin devamı süresince bu konuda şikayette bulunulabileceği dikkate alınmaksızın bu şikayet hakkında da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza itirazın bulunduğu ve mahkemece, HMK'nun 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat:” başlıklı 16. maddesinde “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin asıl borçlu ve icra dosyası alacaklısına borcu bulunmadığını, haciz ihbarnamelerinin tebligat kanununa aykırı olarak tebliğ edildiğini, takibin usule aykırı şekilde kesinleştirildiğini, takibin kesinleşmesi üzerine genel haciz talebinde bulunulduğunu, borca yetecek mal varlığından çok daha fazlasının haczedildiğini, taşkın haciz yapıldığını, bu beyanlarının mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, üçüncü kişinin kendisine gönderilen 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış şikayettir....
Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkin ise de; usulsüz tebligat şikayetleri nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmesi ile açıklık kazanacaktır. Bu durumda, mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2015/159 E. - 2015/213 K. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçluların karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarih ve 2016/12825 E. - 2017/4168 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....