Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/11407 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, mernis adresine çıkartılan tebligat zarfının açık mavi renkte olması gerektiğini, tebligat muhtara usulüne uygun yapılmadığını, takipten 10/09/2021 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca kamu düzenine ilişkin davalarda şikayetin süresiz olduğunu, müvekkili aleyhine haksız olarak konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, borca ve ferilerine yönelik itirazlarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulamasına başlanacağı tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedenleri ile borçlunun şikayette hukuki yararı vardır (HGK'nun 27/06/2001 tarih ve 2001/12- 543 Esas -2001/560 Karar sayılı kararı). Dosyanın yapılan incelemesinde; borçlu vekilinin icra müdürlüğüne 31/03/2023 tarihinde sunduğu dilekçe ile, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin Kayseri 4....

Sayılı icra takip dosyasında yapılan tebliğ işleminin iptaline, tebligat tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 14/07/2020 olarak kabulüne, davacı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatı ve para cezasına dair taleplerin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine, tebligat işlemi usulsüz bulunması nedeniyle iptal edildiğinden usulsüz tebligata istinaden yapılan icrai işlemlerin iptaline, hacizlerin fekkine, sair hususların icra müdürlüğünce yerine getirilmesine" karar verilmiştir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile beraber İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 58., Tebligat Kanunu md. 21/1., 21/2., 3....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/257 Esas sayılı dava açtığını, avukatının bu dosyada usulsüz tebliğ iddiasını unutarak sadece savcılık soruşturmasını öne sürdüğünü, Mahkemece ödeme emrinin borçlunun eşi Mine Kesik adlı kişiye tebliğ edildiği ve tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de eşinin Mira Shikbabayeva olduğunu, evlilik cüzdanı ve nüfus kayıtlarını sunduğunu, dolayısıyla tebligat usulsüz olduğundan hacizlerin kaldırılması gerektiğini öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dosya incelendiğinde; davacının İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün 2018/14220 Esas ve 2018/3902 Esas sayılı dosyalarına yönelik usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını istediği, ancak Mahkemece sadece İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2018/3902 Esas sayılı dosyası yönünden inceleme yapıldığı, İstanbul Anadolu 1....

    aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/34293 yeni esas icra takibinde tebliğ tarihinin 22/12/2022 tarihi olarak düzeltilmesi istenilmişse de yeni esas olan dosyadan tebligat yapılmadığından hukuki yarar yokluğundan talebin reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasında müvekkil hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yoluna gidildiğini, müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadan takip kesinleştirildiğini. Müvekkil bu durumdan 22.12.2022 tarihinde haricen haberdar olduğunu, aynı gün icra dairesine müracaat ederek itirazda bulunduğunu. Yerel mahkeme her ne kadar somut olayda 7 günlük şikayet süresinin bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmişse de somut olayda usulsüz dahi olsa bir tebliğ işlemi bulunmadığından davacının malvarlığına işlenen hacizlerin kaldırılması talebi süresiz şikayet hallerinden olduğunu....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, borca ve faize itiraz ile hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu dilekçesinde; Bakırköy 9....

      A.Ş.’nin temsilcileri aracılığıyla usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte hacizlerin kaldırılması amacıyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Tüzel kişiler ancak yetkili organları aracılığı ile (yasal temsilci/kanuni mümessil) şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabileceklerdir. Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Somut olayda; (......

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık genel haciz yolu ile takibe yönelik olarak usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayettir. Akyazı İcra Dairesi'nin 2022/169 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 70.881,77 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

        UYAP Entegrasyonu