İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/394 esas sayılı dava dosyasının dava konusu ile huzurdaki incelemeye konu dava konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2021/394 esas sayılı davanın 14/09/2021 tarihinde sağlık sorunlarına dayanılarak gecikmiş itiraz talebinde bulundukları bir dava olduğunu, oysa huzurdaki davanın usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesinin şikayeti sebeplerine dayalı bir dava olduğunu, dava dosyasına sunulan belediye yazısının 16/09/2021 tarihli olması karşısında müvekkilinin usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarihin de 16/09/2021 tarihi olduğunun izahtan vareste olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti için son tarih 23/09/2021 tarihi olmakla birlikte 21/09/2021 tarihinde ikame edilen davanın süre yönüyle reddinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Kocaeli 2....
Sayılı ilamı ile şirketin malvarlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş olduğundan hacizlerin fekki talebi üzerine 01/12/2016 tarihinde talep gibi işlem yapılarak hacizler kaldırılmıştır. Alacaklı vekili 27/08/2019 tarihli talebi ile takip borçlusu adına kayıtlı araç, taşınmaz ve posta çeki hesaplarının sorgulanması ve varsa haciz konulmasını talep etmiş ve icra müdürlüğü tarafından masraf verilmesi halimde talep gibi işlem yapılmasına karar verilmişitir. Yine alacaklı vekili 09 Ekim 2019 tarihli talebi ile sehven hacizlerin konulduğunu,sehven konulan tüm hacizlerin fekkini talep etmiş, ve 09/10/2019 tarihinde icra müdürlğü tarafindan masraf verildiginde talep gibi işlem yapılmasına karar verilerek tüm hacizler kaldırılmıştır. Davacı borçlunun faize ilişkin şikayeti kapsamında Ankara .... icra Hukuk Mahkemesi'nin 04/03/2013 tarih .......
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Maddesinde tebliğ yapılacak kişilerin bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiğini, tebligatı alamaya yetkili kişilerin kim olduğu araştırılmadan, yetkili kişilerin bulunmama nedenleri belirtilmeden, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi birisinin olup olmadığı tespit edilmeden yapılan tebligat usulsüz olduğunu, iş bu sebeple Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince ödeme emrine ilişkin olarak yapılan tebligat usulsüz yapıldığından ve müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazımızın süresi içerisinde yapıldığının tespit edilmesi,faturaya ilişkin bedele, borca, ferilerine, faiz türü ile işlemiş faiz oranına itirazlarımızın kabulüne karar verilmesi amacıyla iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, usulsüz olarak yapılan bu tebliğ sonucu yapılan takibe itiraz edemediğinden hakkında yapılan takip usulsüz...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1364 Esas sayılı dosyası ile Zayi Nedeniyle Çek İptali davası açıldığını, çalınan çek yaprağı hakkında 19.12.2018 tarihinde 2018/9727 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığını, usulsüz tebligat sebebiyle gecikmiş itirazlarının kabulü ile öğrenme tarihi olan 13.09.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz etmeleri nedeniyle şirket hakkında açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, varsa hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Bir diğer anlatımla, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususu icra müdürlüğünce değerlendirilemez. Bu nedenle şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğünce tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağından, aynı konuda icra mahkemesine yapılan şikayeti konusuz bırakmaz. Kaldı ki her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....
İcra Dairesi'nin 2019/6705 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından başlatılan takip uyarınca vekil edene gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nda yer alan tebliğ usullerine uygun olmadığını, usulsüz tebligat sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, tebligat parçası incelendiğinde üzerine işlemi yapan memur tarafından "Adres kapalı. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre işlem yapılarak mahalle muhtarına tebliğ edildi. 2.nolu haber kağıdı düzenlenip muhattabın kapısına yapıştırıldı....
Bu hali ile davacı tarafından gecikmiş itiraz adı altında 19/11/2018 tarihinde açılan davanın usulsüz tebligata yönelik şikayet davası olduğu, hakimin ileri sürülen iddia ve talepleri değerlendirerek hukuki nitelendirmeyi yaparak karar vermesi gerektiği, gecikmiş itiraz davası adı altında açılan asıl davanın reddine karar verilmesinin bu nedenle yerinde olmadığı, davacı tarafından aynı mahkemeye 28/11/2018 tarihinde açılan ve asıl dosya ile birleştirilen usulsüz tebligat şikayetinin ise süresi içerisinde açılan bir dava olmadığı, kaldı ki davacının 19/11/2018 tarihli davayı açmakla usulsüz tebligat iddiasını ileri sürdüğü ve birleştirilen bu davanın açılmasının fuzuli olduğu, davalı alacaklı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece 2018/921 Esas sayılı dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararı verilmesi gerektiği, mahkemece 2018/961 Esas sayılı dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş olması nedeni...