Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, İnegöl İcra Dairesi'nin 2021/7738 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur....

imzasına usulsüz tebliğ edildiği, yine davalı ... oğlu ... ve ... yargılama sırasında vefat ettiği halde kararın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Usulsüz yapılan tebligatlar hüküm ifade etmeyeceğinden kararın adı geçenlerin mirasçılarına Tebligat Yasası ve Yönetmeliğine uygun biçimde tebliğ edilerek temyiz süresince beklenilmesi, bundan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Kapısına 2 nolu haber kağıdı asıldı." ifadesine yer verildiğini, komşunun adı soyadı, imzasının yer almadığını, maktu kaşe ile belirtildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğüne göre; Muhatabın dağıtım saatlerinde neden adreste olmadığının araştırılmasının gerektiğini, muhataba ulaşılabilmesi için komşu, yönetici, kapıcıdan sorularak en geniş şekilde araştırılması gerektiğini, ayrıca bu hususla ilgili olarak da tutanak tutulması gerektiğini ancak tebligattan anlaşılacağı üzere, muhatap araşıtılmadığı gibi ayrıca tutanak da tutulmadığını, müvekkilinin eğitimini yurt dışında tamamladığını, sık sık yurt dışına çıktığını, İcra Müdürlüğü tarafından gerekli araştırma yapılmadığını, özen gösterilmeden usulsüz bir şekilde doğrudan muhtara tebligat yapıldığını beyanla, tebliğ tarihihih öğrenme tarihi olan 04.06.2021 tarihi olarak kabul edilmesine, karar verilmesini istemiştir....

    a Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan, muhatabın adreste bulunmama sebebine ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanununun 21/1. maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece kararın adı geçen davalıya yöntemince tebliği ile temyiz süresinin beklenmesinden, 2-Davalı ...'a temyiz dilekçesinin Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez....

      Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Eş söyleyişle, henüz ortada usulüne uygun olmayan bir tebligat dahi bulunmazken, böyle bir tebligatın gönderileceği öğrenilmiş olsa bile, bu şekilde sonraki bir tarihte yapılacak tebligata muttali olunduğunun kabulüne olanak yoktur. Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ittıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir. Somut olayda, borçluya gönderilen ödeme emrinin 15.10.2015 tarihinde bila ikmal iade edildiği, sonrasında da borçluya, usulsüz de olsa, herhangi bir ödeme emri tebliğinin yapılmadığı görülmekle yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan, borçlunun öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü mümkün değildir....

        Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin adreste aktif olduğu halde imzası bulunmayan ve müvekkili tarafından tanınmayan kişinin beyanı ile ilk tebligatın iade edildiğini, icra dosyasından hesaplara gelen haciz bildirimleri ile 06/05/2021 tarihinde haberdar olduklarını, adres kapalı olduğunda icra müdürlüğünce adres araştırması yapılması gerektiğini, adresin mersiste kayıtlı olduğunu görerek Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebligat yapması olduğunu, ancak icra dairesince adres araştırması yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu m.35'e göre yapılan tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, tebliğ evrakının bir nüshasının adres kapısına asılmadığını, tebliğ memurunca tebliğ mazbatasının kapıya asılma tarihinin de yazılmadığını, mazbataya basılan matbu kaşenin boş bırakıldığını, icra dairesince yapılan usulsüz işlemlere tebligat memurunun da gerçekleştirdiği usulsüz işlemler eklenerek huzurdaki hukuka aykırı sonucun ortaya çıktığını belirterek,...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu ancak, ödeme emrinin 11/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin de 17/01/2019 tarihinde yapıldığı, 7 günlük yasal süre içerisinde dava açıldığından usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmasının davacıya hukuki yarar sağlamayacağı, davacının usulsüz tebligatın iptaline ilişkin şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, yine davacının ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetinin değerlendirilmesinde, davacı borçlu adına ödeme emri tebligat parçasında, "Bu zarfta örnek 7 ödeme emri ve ekleri vardır" ibaresinin yazılarak borçluya ödeme emri ile birlikte dayanak belgelerin de gönderildiği, ödeme emrinde icra dairesinin banka ve iban bilgilerinin bulunduğu gibi, ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği, davacının bu iddiasının da yerinde görülmediği, ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetinin reddine karar vermek gerektiği,...

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1-Önceki tesbliğat belgelerine göre ölü oldukları bildirilen davalılar ... ..., ..., ..., ... ... ve ... ...’ye Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılması usulsüz olduğu gibi dosyadaki bilgilere göre ölü oldukları anlaşılan davacılar ... ... ve ... ...’a yapılan tebligatlar da usulsüz ve geçersizdir....

          ın açık adresi tespit edilerek bu adresine gerekçeli kararın tebliği yerine daha önceki geri çevirme kararında dava dilekçesi tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu vurgulanmış olmasına rağmen yine adrese usulsüz olarak bu kez Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapıldığı görülmüştür. Mahkemece davalılardan ...'ın açık adresi tespit edilerek Tebligat Yasası ve Tüzüğünün ilgili hükümlerinde anılan yöntemlere uygun olarak gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şöyle ki, geri çevirme kararında, dava dilekçesinin davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle daha önce usulüne uygun bir tebliğ olmadığından gerekçeli kararın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğinin de usulsüz olduğu belirtilerek gerekçeli kararın davalı şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi istenmiştir. Oysa mahkemece, gerekçeli kararın davalının daha önce usulsüz tebliğ yapılan adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğin adresten taşınma nedeniyle iade edilmesi üzerine yine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. Maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece 6099 sayılı kanun ile Tebligat Kanunu'nda yapılan değişikliklerde dikkate alınmak suretiyle davalı şirketin adresinin araştırılması ve usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ ile temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu