Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın savunma sırasında bildirdiği ... adresine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin gerekçeli kararın 25/03/2009 tarihi itibariyle askerde olduğu gerekçesiyle tebliğ edilemediği, aynı adrese 20/04/2009 tarihinde yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapıldığı, daha önce bu adreste tebligat yapılmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu karşısında; sanığın askerde olduğunun tespiti üzerine askerlik adresi araştırılarak tebliği yerine usulsüz yapılan tebligat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinlik kazanmadığı halde denetim süresi içerisinde suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanmasının hukuki değerden yoksun olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet 25.01.2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması yerine sanığa yapıldığı ve usulsüz olduğu; sanık müdafiinin 19.02.2018 müdafilikten çekildiğine dair dilekçesinden sonra, sanığa 27.02.2018 tarihinde yapılan tebligatın ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesinde düzenlenen “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmüne aykırı olarak, adreste bulunmama sebebi belirtilmeden ve aynı konutta oturduğuna ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadan "yakını .... 'a tebliğ edildi" şeklinde yapılan tebligat işleminin de usulsüz olduğu anlaşıldığından; gerekçeli kararın sanık ...'...

      belirterek, kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, bu talep kabul görmez ise, gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

      Somut olayda, şikayetçi borçluya çıkarılan ödeme emri, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmiş, ancak tebligat evrakında tebliğ memurunun imzası dışında başka bir imza bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan ödeme emri tebligatında muhtarın imzası bulunmadığından, anılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde; "Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkartılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir" hükmü yer almaktadır. Davacı adına ödeme emri tebliğ edildiği adres davacının mernis adresi olduğu, TK 21/1'e göre çıkartılan tebligat iade edilmiş ise de iade de komşu isminin bulunmadığı, kapıya haber kağıdı yapıştırılmadığı, bu nedenle birinci çıkartılan tebligat usulsüz olup, bu tebligat esas alınmak suretiyle TK 21/2'ye göre yapılan tebligat geçersizdir....

        Borçluya yapılan bu tebligatın (şeklen) Tebligat Kanunu'nun 16. ve 20. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 25. maddesi uyarınca usulüne uygun olduğu, ancak Kolluk araştırmasına göre kendisine tebligat yapılan Yusuf Karapıçak'ın tebliğ yapılan tarihte muhatap ile aynı adreste oturmadığı tespit edildiği, bu bakımdan ödeme emrinin muhataba tebliği usulsüz olduğu, 3. Ancak her ne kadar ödeme emrinin tebliği bu haliyle usulsüz olsa da davacı borçluya 04.11.2019 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edildiği ve dava dilekçesinde 103 davetiyesine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, bu hususun Samsun BAM. 4.HD'nin 2020/698 E, 2020/750 K sayılı kaldırma ilamı ile de tespit edildiği, bu durumda borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiye tebliği ile haberdar olduğunun kabul edileceği (İstanbul BAM 21.HD. E.: 2021/113 , K: 2021/1727 Karar; ... Bam 8....

          Öte yandan Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2018/7811 Esas sayılı dosyasının diğer borçlusu davacının eşi Ahmet Özdemir tarafından da usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu, Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/220 Esas, 2017/361 Karar sayılı 11/07/2017 tarihli kararı ile aynı adreste davacının eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği, dosya kapsamındaki karar örneğinden anlaşılmaktadır....

          Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligatın varlığının ön koşul olduğunu, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK nın 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiğini, borçlunun 11.02.2016 tarihinde, şikâyete konu edilen takip dosyası içeriğinden ve dolayısıyla usulsüz yapılan ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerektiğini, usulsüz tebligat şikâyetinin ise, 11.02.2016 tarihinden itibaren İİK`nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 04.04.2016 tarihinde yapıldığının görüldüğünü, mahkemece şikâyetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikâyetin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu, ilk derece mahkemesi, tebligatın usulsüz olduğuna karar verse dahi, tebliğ tarihi 06.08.2019 olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu tarih kabul edildiğinde, icra takibi kesinleştikten çok sonra...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın yokluğunda verilen hükmün, bilinen en son adresine tebliğe çıkartıldığı, tebliğ yapılmaması üzerine mernis adresinin olmaması sebebiyle aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmak suretiyle hükmün kesinleştirildiği görülmüş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan Kanun'un 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin de olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması...

            İcra Müdürlüğünün 2021/482 E sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile zamanaşımı nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....

            UYAP Entegrasyonu