Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip borçlusu T1 ile tebligat yapılan kişi Hansa Atama'nın aynı konutta ikamet etmediği/yengesi olmadığı tespit edilmesi neticesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, Şanlıurfa 2....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/04/2021 tarih 2019/1125 Esas - 2021/182 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA; 2- Davacı şirketler yönünden usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ İLE, İstanbul Anadolu 15....

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı açmış olduğu 15.08.2019 tarihli dilekçesiyle usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliği tarihinin davacıların icra dosyasını öğrenme tarihi olan 08.08.2019 tarihi olarak düzeltilmesini ve borca ve tüm ferilerine itiraz süresinde olduğunun kabul edilmesini istediğini, davacının dilekçesinde belirttiği usulsüz tebligat söylemi gerçeği yansıtmadığını, tebligatlar süresi içinde ve usule uygun olarak yapıldığını, borçlu T1'ya yapılan tebligat dosyanın diğer borçlusu Safiye Ekiz tarafından alındığını, Safiye Ekiz aynı zamanda borçlunun yengesi olup aynı adreste birlikte kaldıkları için T1'ya yapılan tebligatı aldığını, aynı adreste birlikte kaldıkları için borçlunun yapılan tebligattan haberi olmaması mümkün olmadığını, borçlu T2'ya yapılan tebligat bizzat borçlunun kendisine tebliğ edilmiş ve imzası alındığını, T2'nın mernis adresine yapılan tebligattan posta memuru bizzat kendi imzasına evrakı teslim ettiğini, mernis adresinde ilgilinin...

Ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. fıkrasına göre tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi gerekir. Ödeme emri tebligat parçası üzerindeki şerhe göre güvenlik görevlisinin beyanına göre muhatabın işte olduğu nedeni ile tebligat TK'nun 21/1 maddesine göre mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiştir. Tebliğ parçasında denetime imkan sağlayacak şekilde güvenlik görevlisinin adı yazılmamış olup, tebligat denetime olanaklı olmadığından usulüne uygun değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ödeme emrini öğrenme tarihinin 27.12.2019 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, İSTANBUL 14....

Muhtar tasdiği ile çıkış mercine iade” şeklindeki ifadeler ile iade edildiğini, bu tebligatın da usulsüz olduğunu, yapılan usuli eksiklikler sebebiyle müvekkilinin mernis adresine 24/01/2019 tarihinde gönderilen bu tebligatın Tebligat Kanununa ve Yönetmeliğine aykırı yapılmış, usulsüz bir tebligat olduğunu, usuli eksiklikler giderilmeden bu kez müvekkilinin mernis adresine TK 21/2. maddeye göre tebligat yapılması aşamasına geçilemeyeceğini, bu nedenle TK.21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın da usulsüz olduğunu, 24/01/2019 tarihli Örnek No:7 ödeme emri tebligatı usulüne uygun olmadığından dolayı davalı tarafça TK 21/2. maddesine göre mernis şerhli olarak gönderilen 11/02/2019 tarihli ödeme emri tebligatının da haliyle usulsüz olduğunu, müvekkilinin mernis adresine çıkartılan 11/02/2019 tarihli tebligatta tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu Yönetmeliği’nin 31. maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, Tebligat Kanunu Yönetmeliği’nin 79. maddesinde; (...

K. m. 32 anlamında bir usulsüz tebligatın söz konusu olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerektiğini, sırf elektronik tebligat yapılmadığı için klasik usulle gerçekleşmiş bir tebligat işleminin usulsüz görülmemesi gerektiğini, bu hâlde muhatabın elektronik tebligat yoluyla tebligat yapılması yönündeki beklentisinin haklı bir beklenti olarak görülemeyeceğini, müvekkili adına başlatılan icra takibinde bahsi geçen şirketin elektronik tebligat adresini araştırılmış olduğunu, bahsi geçen adreste e-tebligat adresi olması halinde icra dairesinin öncelikle e-tebligat yapacağını, Teb. K.'nın 35. maddesini uygulamaya kadar işlem yapmayacak olduğunu, e-tebligat sistemi olmayan şirketin için normal tebligat yoluna gidildiğini, iade üzerine aynı adrese Teb....

Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan medeni muhakeme hukuku kurallarına uygun olmadığını, müvekkilinin adresine yapılan ve fakat iade edilen 1. tebligatın usulsüz olması sebebi ile müvekkiline Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan 2. tebligatın kendiliğinden usulsüz hale geldiğini, ilk tebligatın usulsüz yapılması sonrasında yapılacak her tebligatın da usulsüz olduğunu, ilk tebligatın müvekkilinin eşine teslim edilmesi gerekirken iade edilmesi ile yapılan tebligatın usulsüz hale geldiğini ve sonrasında yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünün 12/01/2021 tarihli red kararına karşı süresi içerisinde şikayetin gerçekleştirildiğini, icra takibinin başlatıldığının sonradan tebliğ edilen 103 davetiyesi ile öğrenildiğini, takip konusu borcun tamamına (asıl alacak, faiz, vekalet ücreti ve tüm fer'ileri yönünden) yasal süresi içerisinde 11/01/2021 tarihinde itiraz edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar...

Bu hali ile davacı tarafından gecikmiş itiraz adı altında 19/11/2018 tarihinde açılan davanın usulsüz tebligata yönelik şikayet davası olduğu, hakimin ileri sürülen iddia ve talepleri değerlendirerek hukuki nitelendirmeyi yaparak karar vermesi gerektiği, gecikmiş itiraz davası adı altında açılan asıl davanın reddine karar verilmesinin bu nedenle yerinde olmadığı, davacı tarafından aynı mahkemeye 28/11/2018 tarihinde açılan ve asıl dosya ile birleştirilen usulsüz tebligat şikayetinin ise süresi içerisinde açılan bir dava olmadığı, kaldı ki davacının 19/11/2018 tarihli davayı açmakla usulsüz tebligat iddiasını ileri sürdüğü ve birleştirilen bu davanın açılmasının fuzuli olduğu, davalı alacaklı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece 2018/921 Esas sayılı dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararı verilmesi gerektiği, mahkemece 2018/961 Esas sayılı dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş olması nedeni...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; Usulsüz tebliğ şikayetinden ibarettir. 7201 sayılı tebligat kanunun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. Maddesinin 1. Fıkrası gereği tebligatların muhatapların bilinen en son adresine yapılacağı hükmüne amir olmakla birlikte tebligat kanunu 21/1 maddesine göre de bilinen adrese usulüne uygun tebligat çıkarılması gerektiği aşikardır. Tebligat kanunu uygulanmasına dair yönetmeliğin 16. Maddesi 1. Fıkrasında tebligatın tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılacağı bilinen en son adresin tespitinin sıralaması ise öncelikli olarak tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Ancak çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine 7201 sayılı tebligat kanunun 21/2 maddesinin uygulanması gereği de yine kanuni düzenleme çerçevesindedir....

süreden reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

    UYAP Entegrasyonu