Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 esas, 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi, karşı tarafça ancak yazılı belge ile ıspatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ıspat edilemez. Somut olayda, alacaklı vekilince borçlunun usulsüz tebligat şikayetinden sonra 10.02.2015 tarihinde icra dairesine sunduğu haricen borçlunun kısmi ödeme yaptığına dair 20.03.2014 tarihli belgenin tarihi borçlunun tebligata muttali olduğu tarih olarak kabul edilemez....

    emrinin 12.6.2014'te tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....

      Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Ayrıca; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir." Bu maddenin uygulanabilmesi için, muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilmeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Borçlu vekili, takip dosyasından 5.5.2011 tarihinde fotokopi istemiş ise de, satış ilanı borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetçi borçlunun ihale tarihinden önce satışı öğrenmiş olması, İİK.nun 127.maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun yerini getirildiği sonucunu doğurmaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tebliğ işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığından usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair itirazlarla birlikte ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tebliğ işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığından usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir....

            Somut olayda, borçlu şirkete çıkartılan şikayete konu ödeme emrinin; "İş yerinde tebligatı alacak yetkili bulunmadığından tebligat mahalle muhtarına tebliğ edildi. 2 nolu haber kağıdı çalışan ...'na verildi, çalışan ...'na haber verildi." şerhiyle tebliğ edildiği, anılan tebligatın şirketin yetkili temsilcileri olmaması durumunda çalışanına yapılması (yani teslimi) gerekirken, mahalle muhtarına verildiği, şirket çalışanına ise haber verildiği, tebligatın bu haliyle TK'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı olarak yapıldığı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, TK'nun 32. maddesi uyarınca, borçlu şirketin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespit edilerek, öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise, öğrenme tarihi itibariyle tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte birinci ciranta-lehtar borçlu şirket vekilince ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğin iptali talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesi üzerine şikayetçi vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay 12....

              Bu durumda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek TK'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır....

              Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.' hükmüne yer verilmiş ve alacaklı tarafça borçlunun bilinen son adresine tebligat çıkartılmadan doğrudan mernis adresine tebligat çıkartılmış olması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu düşünülse bile davacı tarafça bu husus şikayet sebebi arasında gösterilmediğinden nazara alınmamıştır....

              Kanunu madde 26/2 hükmünde açıkça "Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır." şeklinde belirtildiğini, açıkça kanuna aykırı şekilde, müvekkilinin çalışanı dahi olmayan bir şahsa tebligat yapılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, müvekkilinin yapılan bu usulsüz tebligat nedeniyle itiraz süresini de kaçırdığını, mal varlığı üzerine haciz konulduğunu ve zarara uğradığını, müvekkilinin halihazırda şehrin bilinen, sevilen saygın mekanlarından birinin işletmecisi olup 15 çalışanın da işvereni olduğunu, gelinen noktada usulsüz tebligat sonrası kesinleştirilen icra takibi neticesinde müvekkilinin tüm mal varlığına ve banka hesaplarına konulan bloke nedeniyle müvekkilinin çalışanlarının maaşını ödeyemediğini, yalnızca müvekkilinin değil birçok çalışanın da mağduriyetine sebebiyet veren bu usulsüz tebligat sonrasında konulan hacizlerin ivedilikle kaldırılması gerektiğini, şayet mahkememizce müvekkilinin tüm mal...

              UYAP Entegrasyonu