İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı her ne kadar satış ilanının kendisine tebliğinin usulsüz olduğunu beyan etmiş ise de; davacıya çıkan 01.12.2018 tarihli tebligat mazbatasının üzerinde davacının adresten taşınmış olduğunun aynı adreste oturan şahsa sorulmak suretiyle tespit edilerek şerh düşüldüğü, akabinde tebligat yapılamaması nedeniyle tebligatın merciine iade edildiği, tebligatın iade edilmesi halinde Tebligat Kanunu 21/1'de belirtilen tüm şerh ve tevsiklerin tebligat mazbatasında aranmasının gerekli olmadığı, davacıya satış ilanının Tebligat Kanunu 21/2 uyarınca yapılan tebligatta yalnızca tebliğ zarfının açık mavi renkli olmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu yönünde yapılacak değerlendirmenin aşırı şekilcilik olacağı, sırf bu nedenle ihalenin feshine karar vermenin usulsüz olacağı, Basın İlan Kurumuna yazılan yazıya verilen cevapta gazete ilanının tirajı 50.000'in üzerindeki ulusal gazetede yapılmış...
Şikayetçi-Borçlu taraf 02.10.2017 tarihli memurluk işleminin kaldırılması talebiyle şikayet yoluna gelmiş ise de; İlamsız takipte kendisine ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığını iddia eden tarafın öğrenme tarihi olarak beyan etttiği tarihten itibaren ödeme emrinde gösterilen itiraz süresinde itirazlarını İcra Müdürlüğüne bildirmesi ve aynı süre içinde İcra Hukuk Mahkemesinde usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ileri sürmesi gerekli ve yeterlidir. "Usulüne aykırı tebliğin hükmü başlığını taşıyan Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, Usulsüz tebligatı muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunmak hakkı ise tebligatın muhatabına aittir....
Madesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, borçlunun ağır hastalığı nedeni ile İİK madde 55 kapsamında talik hali sayılmasına ve yapılan takip işlemlerinin ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Madesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, borçlunun ağır hastalığı nedeni ile İİK madde 55 kapsamında talik hali sayılmasına ve yapılan takip işlemlerinin ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bingöl Merkez / BİNGÖL" adresine gönderildiğini ve Tebligat Kanunu 21.madde doğrultusunda tebligat yaptırılmak suretiyle takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini ve haciz işlemlerine geçildiğini, yapılan takibin, ödeme emrinin gönderildiği adresin bilinçli olarak yanlış gösterilmesinin, usule aykırı bir biçimde ilk tebligatta TK 21.madde uygulanmasının istenmesinin açıkça kötü niyetli bir tavır olduğunu, İcra memurunun başlangıçtan itibaren tüm işlemlerinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, gerek takibin kabulü ve ödeme emrinin gönderiliş şekli, usulsüz tebligatın kabul edilmek suretiyle takibin kesinleştirilmesi ve bu işlemlerin düzeltilmesine yönelik talebin reddinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin usulsüz bir biçimde icra edildiğini, ödeme emrinin müvekkili şirketin kullanmadığı bir adrese gönderildiğini, ekte sunulan ticaret sicil gazetesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili şirketin adresinin "Yenişehir Mah....
İstinafa konu kararın usulsüz tebligat şikayetine dair olduğu, davacı vekili beyanlarında dosya içerisinde yaptıkları tetkikte tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan araştırmada, davacı tarafın mernis adres araştırmasında tebligat yapılan adres ile davacının tebliğ tarihindeki mernis adresinin farklı olduğu, bu anlamda davacı tarafa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, suç uydurma HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerektiği, tebligat yapılamaması halinde, adrese daha önce tebligat yapılmamış ise Tebligat Kanunu’nun 21, daha önce tebligat yapılmış ise 35. maddeye göre tebligat yapılması gerekliliği karşısında; Sanık ...’nun bildirdiği adresine, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine daha önce bu adrese tebligat yapılmamasına karşın yine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, anılan kanuni düzenlemelere uyulmadan yapılan bu tebligatın usulsüz olduğu, yine gerekçeli kararın Urla K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun 30/06/2015 tarihli yazılarından tespit olunan “...” adresine...
nın kovuşturma aşamasındaki savunmasında bildirdiği adrese öncelikle Tebligat Kanunu’nun 10. ve 21/1. maddelerine uygun tebligat çıkartılarak tebliğ yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki adresine “MERNİS” ibareli tebligat çıkartılması gerekirken doğrudan sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebligatı usulsüz olup sanığın hakkındaki kararı temyiz hakkı kısıtlandığı, 2- Sanık ...'a yapılan gerekçeli karar tebligatının adreste bulunmama sebebi araştırılmaksızın tebliğ evrakının mahalle muhtarına teslime edilerek yapılması sebebiyle usulsüz olup sanığın hakkındaki kararı temyiz hakkı kısıtlandığı, anlaşılmakla, SanıklarMurat Ağca ve ...'a usulüne uygun tebligat yapılması sağlandıktan sonra hükmü temyiz etmesi ve gerekmesi halinde ek tebliğname de düzenlenilerek dosyanın incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte birinci ciranta-lehtar borçlu şirket vekilince ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğin iptali talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesi üzerine şikayetçi vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay 12....
Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Ayrıca; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir." Bu maddenin uygulanabilmesi için, muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilmeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Borçlu vekili, takip dosyasından 5.5.2011 tarihinde fotokopi istemiş ise de, satış ilanı borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetçi borçlunun ihale tarihinden önce satışı öğrenmiş olması, İİK.nun 127.maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun yerini getirildiği sonucunu doğurmaz....