Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesinde; "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı tarafça tebligatın mernis adresine çıkartılmadığı bu nedenle usulsüz olduğu iddia edilmekte ise de, TK'nın 10. maddesi gereğince tebligat muhatabın bilinen adresine yapılması gerektiği, borçlunun senette yazılı bilinen adresine tebligat çıkartıldığı, şikayete konu tebligatın TK'nın 17. maddesi gereğince tebliğ edildiği, tebligatta, tevziat saatinde borçlu muhatabın bulunmadığının tespit edilmesinden sonra tebliğ memurunca tebligatı alan şahsın daimi çalışanı olup olmadığının tespitiyle tebligat mazbatası düzenlenmiş olup yasaya uymayan bir yön bulunmayıp tebligat usulüne uygundur....

Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatın kime yapıldığının belli olmadığını, Tebligat Kanunu Madde 21/ 1 ve 21/ 2 çerçevesinde de açıkça usulsüz bir tebligat olduğunu, 89/2'ye ilişkin tebligatın 11.11.2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden demek suretiyle isim belirtmeden tebliğ edildiğini, tebligatın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı T3 tanımadığını ve alacaklıya borcu da bulunmadığını, müvekkili T1'nin kimlik bilgileri ve numarası usulsüz bir şekilde ele geçirilerek kendisine haciz ihbarnamesi yollandığını, borçlu gösterilmek suretiyle araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan söz konusu tebligatın muhatabın adresinde ismi belirtilmeyen bir şahsa bırakıldığını ve komşusuna haber verilmek suretiyle denilerek usulsüz bir şekilde haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz...

Bu durumda, yapılan tebligat; 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile Yönetmeliğin 57/2. maddesi hükümlerine ve aranan şekil şartlarına göre şeklen usulüne uygundur. Ne var ki, şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde, tebligat adresinde faaliyet gösterdiğini, beyan alınmadan matbu kaşe ile işlem yapıldığını, şirketin adreste tanınmadığı yazılarak tebligatın iade edildiğini, tanınmadığı durumunun söz konusu olmadığını, tanınmadığı şerhi ile iadesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat esas alınarak TK. 35. maddeye göre tebliğ yapılamayacağını ileri sürdüğü ve mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı görülmektedir (Yargıtay 12 HD 2021/4679 E. 2021/6216 K., Yargıtay 34 XX 767/109 E. 2021/5026 K.)....

Maddeye göre tebliğ yapılmasının usulsüz olduğunu, adresten taşınmadıklarını, pandemi nedeniyle faaliyetlerinin azaldığını, haftanın belirli günleri çalışanların işyerine gittiğini, adreste bulunmadığı esnada kalıcı olarak ayırılıp ayrılmadığının tespiti yapılmadan TK 35. maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, arabuluculuk işlemlerinin vekil ile yapıldığını, vekil ile temsil edildiği halde vekiline tebligat gönderilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş, icra takibinin, ödeme emrinin ve yapılmış işlemlerinin iptal edilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince " Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....

Adresine normal tebligat(Barkod no 13)tebligat çıkartıldığını, aynı tarih 20.07.2017 tarihinde “Armağanevler mah., Sırt Sok., 184C/V Ümraniye/İST adresine ise tebligat zarfında (Barkod no:37)Tebligat Kanunu 21. maddeye göre çıkartıldığı belirtilmediğini ancak bu maddeye göre işlem yapılmadığını, bu hususta ki bir diğer usule aykırılığın ise tebligat çıkartıldığı tarihte müvekkilinin mernis adresinin “Güvercintepe mah., Peyamisafa cad., Aydınlık Sok., 6/12 Başakşehir/İstanbul” adresi olduğunu, gerek aynı tarihte farklı adres olarak gösterilen ama aynı adrese hem normal hem de 21. maddeye göre tebligat gönderilmesi ve tebligat evrakının üzerinde 21. maddeye göre olduğu kaydı belirtilmeden bu maddeye göre tebligat yapılması gerekse müvekkilinin mernis adresi tebligatların yapıldığı adresten farklı ve sistemde kayıtlı olmasına rağmen kayıtlı adresine değilde başka adrese tebligat kanunu 21 maddeye göre tebligat gönderilmesinin amacının müvekkilinin kardeşinin üzerinde haciz baskısı oluşturmak...

Yukarıda belirtilen kanun ve kanuna dayalı olarak çıkartılan tüzük hükmü gereğince, tebligatların muhatabı olan vekilin, tebligat sırasında bürosunda bulunmadığı tebliğ evrakına yazılmadığından, tebligatlar usulsüz olarak tebliğ edilmiştir.Bu hususun, temyiz incelemesi sırasında tesbit edilmesi nedeniyle Dairemizin 05.03.2012 gün ve 2012/961 E. 5691 K.sayılı ilamı ile “Mahkeme ilamı ile karşı tarafın temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresinin beklendikten sonra gönderilmesi…” için dosya mahalline geri çevrilmiştir.Her ne kadar mahkemece, geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmesi için tebligat hazırlanmış ise de; anılan tebligatın mahkeme kaleminde tebliğ belgesini almaya yetkili olmayan davalı vekilinin sekreterine tebliğ edildiği, bu haliyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenmiştir....

    Dava ilamsız takipte gecikmiş itiraz olup mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin kararın dairemizce bozulması üzerine mahkemece, gecikmiş itiraz iddiasının yerinde olmadığı, borçluya usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile; şikayet tarihinin öğrenme tarihi olan 21/8/2015 olarak belirlenmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak borçlunun, usulsüz tebligat şikayetinin; Tebligat Kanunu 32. madde gereğince usulsüz tebligatı öğrendikten itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurması gerekmesi karşısında, borçlu tebligattan 21/8/2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği halde, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 04.09.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunmuştur. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      .-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.04.2015 tarih, 2015/8758-10956 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. 7201 Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmü, aynı Kanunun 23/9. maddesinde; “Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını, İhtiva etmesi lazımdır” hükmü ile Tebligat...

          bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi'' nin tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu