Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, faize ilişkin itirazın iptaline, İİK 62/4 maddesi gereğince borca kısmi itiraz edildiğinde itiraz edilen kısım açıkça belirtilmemişse itiraz edilmemiş sayılacağından borçlunun kısmi itirazında miktar açıkça belirtilmediğinden borca yönelik itirazın yapılmamış sayılması gerektiği, dolayısıyla geçerli olmayan bir itirazın iptalinde de davacı alacaklının hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca 6183 sayılı Kanuna tabi alacaklarla ilgili icra dairesindeki takibin hüküm ifade etmeyeceği, kira alacağı dışındaki belediye gelirlerine ilişkin diğer alacak kalemlerinin de kamu alacağı niteliğinde ve 6183 sayılı Kanunun hükümlerine tabi olup icra dairesinde takibinin yapılmasının mümkün bulunmadığı, geçersiz bir takipte itirazın iptalinin talep edilmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2020/2011 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARACABEY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2019 NUMARASI : 2018/121 2019/14 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizin 18/09/2019 gün ve 2019/1428 esas 2019/1783 karar sayılı ilamı Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/09/2020 tarih 2020/362 esas 2020/7344 karar sayılı ilamı ile bozularak Dairemizin 2020/2006 esas sırasına kaydı yapılmakla yapılan yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilinin 05/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile birlikte, yetkiye ve borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken tebligat yapılan şahsın ticaret sicili kayıtlarına göre şirket yetkilisi olmadığından bahisle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, takibin şekline göre İİK'nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Borçlunun yetkiye ve borca itirazlarını ödeme emri tebliğinden ( ya da usulsüz tebligat nedeni ile takipten haberdar olduğu tarihten itibaren) yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekli olup, icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurması hukuki bir sonuç doğurmaz. Yasal sürede yapılan borca ve imzaya itiraz ise icra takibini durdurur....
Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde icra takibine konu çekler yönünden imzaya, borca ve ferilerine itirazları mevcut olduğu halde itirazları dikkate alınmadan süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 28. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1960 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine 15/11/2018, 25/12/2018 ve 07/12/2018 keşide tarihli çeklere dayanılarak toplam 212.945,22 TL alacağın tahsili talebi ile 25/01/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 28/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK 'nun 168/4 maddesi uyarınca yetkiye, imzaya ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlular tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, senet asıllarının icra müdürlüğü kasasında olmadığı, yetkisilik kararı üzerine yasal süreden sonra yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği, senedin tahrif edildiği ve kambiyo vasfı olmadığı şikayeti ile borca itiraz itiraz edildiği, mahkemece borçluların yetki itirazının kabulü ile dosyanın ... icra müdürlüğüne gönderildiği dolayısıyla takipten haberdar oldukları ve yasal süresi içinde itiraz edilmediği,takibin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda şikayetçiye çıkartılan ilk tebligat bila tebliğ iade geldiğinden ve ikinci tebligatın TK'nın 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun yapıldığından ödeme emri tebliği işleminin usulüne uygun olup şikayetçinin icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarına dair sair iddiaları süresinde ileri sürülmediği gerekçesiyle usulsüz tebliğ işlemine ilişkin şikayetin esastan, sair itirazların ise süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....
, borca itiraz dilekçesinin tebliğ tarihinin 12.08.2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....