in Karşı Oy Yazısı; Borçlu vekili 19.08.2021 tarihinde icra mahkemesine verdiği dilekçe ile müvekkiline gönderilen örnek 10 ödeme emri tebligatının 12.07.2021 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkili borçlunun tebligatı 19.08.2021 tarihinde muhtardan almak sureti ile öğrendiğini, ödeme emri tebliğinin 19.08.2021 olarak düzeltilmesini talep etmiş ve ayrıca icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/07/2020 NUMARASI : 2020/42 ESAS- 2020/398 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesine özetle; davalının müvekkili ile aralarında akdedilen kredi sözleşmesi dolayısıyla ciro yoluyla iktisap ettiği senedin bir kısmına istinaden müvekkili aleyhine İstanbul 34....
İİK'nun 168/4- 5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 18/12/2020 tarihinden sonra borçlunun 30/12/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada takibe, yetkiye imzaya ve borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu edilen tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın söz konusu icra takiplerinden 05.04.2021 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığını, tebliğ mazbatasında daimi çalışan olan ismi geçen Gülsüm Su isimli kişinin davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Bir adet çeke dayalı genel haciz yoluyla takipte borçlu şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe , borca, faiz oranına , işlemiş faize, işleyecek faize , masraf ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir....
Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu edilen tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın söz konusu icra takiplerinden 05.04.2021 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığını, tebliğ mazbatasında daimi çalışan olarak ismi geçen Gülsüm Su isimli kişinin davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Bir adet çeke dayalı genel haciz yoluyla takipte borçlu şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe , borca, faiz oranına , işlemiş faize, işleyecek faize , masraf ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 21/02/2017 tarihinde bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu bononun bedelsiz olduğu belirtilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir. Mahkeme usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 11/04/2017 tarihi olarak tespitine, borca itirazın reddine karar vermiş olup, davacı tarafından borca itiraz yönünden istinafa başvurulduğundan istinaf incelemesi borca itiraz yönünden değerlendirilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 776 maddesinde bononun yasal unsurları düzenlenmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04.12.2014 tarih ve 2014/580-1488 E.K.sayılı kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 29.04.2014 olarak düzeltildiği, düzeltilen tebliğ tarihine göre 30.04.2014 tarihli itirazın sürede olup takibin durdurulduğu, bu nedenle alacaklının tahsil ettiği paranın iadesi için 08.01.2015 tarihli şikayete konu muhtıranın alacaklı asile çıkarıldığı, alacaklı tarafın, borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresi olmadığından itiraz dilekçesinin reddi ile birlikte vekil yerine asile muhtıra tebliğ edilmesinin usulsüz olduğundan bahisle muhtıranın iptaline karar verilmesini mahkemeden talep ettiği, mahkemece, muhtıranın iptali yönündeki, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.7201 sayılı Tebligat Kanunun 11., Avukatlık Kanunu'nun 41., HMK'nun 73. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebligatlar vekile yapılır....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava dilekçesinde ayrıca ve açıkça usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmamasına aksinin kabulü halinde ve ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde dahi usulsüz tebliğin öğrenildiği tarih itibariyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığının anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takip dosyasından müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten istinafa konu karar tebliği ile haberdar olduğunu, müvekkilinin belirtilen tarihte Süleyman Sarı isimli bir çalışanı olmadığını, takipten haberdar olunması ile birlikte takip dosyasına usulsüz tebligat ve itirazların bildirildiğini, mahkemece usulsüz tebligat hususunun irdelenmediğini, ayrıca takipte hangi kira dönemine ait alacakların talep edildiğinin belirtilmediğini, bu durumda hangi dönem kira borcunun talep edildiği bildirilmeyen takipte tahliyeye karar verilmesinin usulsüz olduğunu, müvekkili tarafından icra takibinden habersiz şekilde davacılara kira borcunun ödendiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. İzmir 8....
İİK 65. maddesine göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için, öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde borca itiraz edememiş olması gerekir. Ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olması halinde, HMK 33/1 maddesinde belirtilen hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle şikayet dilekçesinde istemin gecikmiş itiraz olarak yazılması durumunda dahi istemin resen usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. TK 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda; ödeme emri TK 21/1....