Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

öğrendiğini beyanla; usulsüz tebligatların iptali, İİK'nun 89/1 madde vd maddeleri gereğince yapılan tüm icra işlemlerinin ve hacizlerin iptalini istemiştir....

Diğer bir deyişle, her dava ve şikayet yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir. Alacaklı tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olması, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Mahkemece, şikayetlerin esası incelenerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, dosya borcunun ödenmesi sebebiyle "davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 sayılı Kanunu'nun "Tebliğ İmkansızlığı ve Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 21/2. maddesi ''Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' hükmünü, "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 32.maddesi de; ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.'' hükmünü içermektedir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya borçlularına yapılan tebligatın, tebligat kanunu hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, ödeme emirlerinin iptali gerektiğini, borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, ödeme emri tebliği ile borçlunun itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğunu, ayrıca 7 günlük süreye tabi olduğu düşünülse dahi murise ya da mirasçılarına usulüne uygun olarak "ödeme emri" tebliğ edilmeden iş bu şikayet süresinin işlemeye başlamayacağını, borç muhtıralarının da yine müvekkili mirasçılara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkillerinin usulsüz tebligatlardan, ödeme emirlerinden ve borcun sebebinden 17/08/2020 tarihinde haberdar olduklarını, usulsüz tebligatlara dayanarak dosya kapsamında konulan hacizler ve yapılan takip işlemlerinin yok hükmünde olduğunu, usulüne aykırı tebligatlar nedeniyle müvekkillerinin ıttıla...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu ... vekili, icra mahkemesine başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığından bahisle tebligatın iptalini talep etmiş, mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 11.02.2016 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

    Hukuk Dairesinin 14/02/2018 tarih ve 2017/2361 E.-2018/306 K. sayılı kararı ile; taşınmaz satış ilanının, borçluya, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre usulsüz tebliğ edildiği, şikayetçinin usulsüz tebligattan haberdar olma tarihi olarak 22/05/2017 tarihini bildirdiği, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde açılması gerektiği, 7. günün ihalenin yapıldığı 29/05/2017 tarihine denk geldiği, yeterli bir süre olmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve taşınmaza ilişkin ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacıya tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 30/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligattan 24/02/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek icra mahkemesine şikayetini 03/03/2021 tarihinde yaptığı görülmektedir. Ancak şikayete konu takip dosyasının UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemesinde davacı vekili Av. T2 25/01/2021 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunduğu, 27/01/2021 tarihinde de dosyaya vekil olarak kaydının yapıldığı görülmüştür....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, takip dosyasındaki tebligatların usulsüz olduğu gibi başlatılan takip ve alacak miktarlarının da hatalı olduğunu, mahkemece birleşen dosyada ihalenin feshi kararında müvekkiline yapılan tebligat işlemlerinin usulsüz olduğu tespit edilmesine rağmen davanın kabulü yerine reddi yönünde karar vermesinin ve ayrıca gerekçede dosyanın müracaata bırakılmasına karar verilecekken sehven davanın reddine karar verildiği belirtilerek müvekkilinin davasının yeterince incelenmeden ve gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, icra dosyasındaki tüm tebligatların usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıp yapamayacağına ilişkin şikayet ve faize itirazına ilişkindir....

      Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur Yargılama sonunda, asıl davada şikayetin reddine, birleşen 2013/1287 Esas sayılı şikayetin reddine, birleşen 2013/1252 Esas sayılı dosyada şikayetin kabulüne şeklinde verilen kısa karar, birleşen dosyada, asıl dosyada şikayetçi vekili ve birleşen 2013/1287 Esas ve birleşen 2013/1252 Esas sayılı dosyalarda şikayetçi vekillerinin yüzüne karşı 16.05.2014 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve anılan vekillere tebliğ edilmemiştir. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları tümüyle yer almamaktadır. Dosya kapsamından gerekçeli kararın sadece şikayet olunanlar ... vekili ile ... vekiline tebliğe çıkartıldığı, diğer şikayet olunanlara ve şikayetçilere tebliğe çıkartılmadığı anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu