Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkı ise, tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Hal böyle olunca, icra dairesince; ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle, borçlunun takipten itiraz tarihinde haberdar olduğu kabul edilerek, takibin durdurulması yönünde işlem tesis edilmesi doğru değildir....

    Borçlunun hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine yönelik başvurusu İİK.nın 150/ı maddesi şartlarının oluşmadığı iddiasına dayandığından, süreye bağlı olmaksızın şikayet konusu yapılabilir ise de; Gerek süreli, gerek süresiz şikayet, ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar, yani infaz oluncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra, o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz. Somut olayda, alacaklı banka limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başlamış, takibe konu taşınmaz 11.02.2020 tarihinde ihale edilmiş, borçlunun açmış olduğu ihalenin feshi davası borçlunun davadan feragatı neticesinde 14.07.2020 tarihinde kesinleşmiştir....

      Usulsüz tebliğe ilişkin şikayet tarihi ise 11.03.2020 tarihi olup, takipten haberdar olunan 03.03.2020 tarihinden itibaren yasal 7 günlük sürede ileri sürülmediğinden şikayetin süreden reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenle, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      K. m. 10/1), adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkün olduğu, bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adrese tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebliğ yapılmasının tebliği usulsüz kıldığı, davacıya satış ilanının öncelikle TK'nın 10/2.maddesi gereği bilinen en son adresinin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine usulsüz olarak tebliğ edildiği, ancak Kırklareli Satış Memurluğu'nun 09/01/2020 tarihli bilirkişi raporunun davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve tebligat parçasında "Bilirkişi raporuna karşı İİK 128/a maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi'ne kıymet takdirine...

      Mahkemece, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin incelenmesi, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edildiği takdirde yetki itirazının çözümlenmesi, yetki itirazı yerinde görülmez ise borca itirazlarının incelenmesi suretiyle sırasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin ve kendi içerisinde çelişki doğuracak şekilde eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf isteminin HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 6....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince mahkeme kararının kaldırılmasına ve re'sen takibin iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; bila tebliğ iade edilen ödeme emri tebligatında yazılı olan, muhatabın tanınmadığına yönelik tespitin, borçlunun yaklaşık 20 yıldır bu adreste ikamet etmesi nedeniyle gerçeğe uygun olmadığını, bu suretle geçersiz olan tebligata dayalı olarak TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu, takipten 25.11.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebligat zarfında ödeme emri değil sayman mutemet alındısı bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 25.11.2020 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

          ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğden 30.06.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ evrakları üzerinde mühürsüz düzeltme/adres değiştirme işlemleri yapıldığını, tebliğin hangi adrese yapıldığının anlaşılamadığını, bu yolla tebliğlerin tahrif edilerek usulsüz hale getirildiğini, ayrıca tebliğ evrakında belirtilen... isminde bir komşusu bulunmadığını, adı geçen kişinin evrakta imzasının da bulunmadığını, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğlerinin yapılan tahrifatlar ve beyanı alınan komşunun imzasının olmamasından dolayı usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğin tarihinin 30.06.2020 olarak düzeltilmesini, icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğunun tespitini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

            tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....

              UYAP Entegrasyonu