WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki olayda şikayete konu icra takip dosyasında davacı borçluya ödeme emrinin 10/06/2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereği tebliğ işlemi usulsüz olsa dahi tebliğ yapılan kişi tarafından tebliğ işleminin öğrenilmesi halinde öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmelidir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayetin aynı maddenin 1. Fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. Fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunluğu olduğu, somut olayda borçlunun şikayet konusu takipten Adana 7....

İcra Müdürlüğü'nün 2018/8209 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibinde müvekkili adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenle söz konusu tebliğ tarihinin müvekkili şirketin ıttıla tarihi olan 10/03/2022 tarihi olarak düzeltilmesine ve iş bu tarihin tebliğ tarihi olarak sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davaya konu ödeme emri tebligatında ise tebliğ memuru tarafından muhatabın adreste bulunmama sebebi, muhatabın adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği belirtilmeden matbu beyan ile tebligatın muhtara bırakıldığını, söz konusu tebligatın bu haliyle açık bir şekilde usul ve mevzuata aykırı olduğunu, yine söz konusu dosyada müvekkili şirket adına çıkartılan kıymet takdiri tebligatının da usulsüz olduğunu, ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmeden yani dosya kesinleşmeden konulan hacizler hükümsüz olduğundan, tebliğ...

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlular usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile T.K'nun 32 inci maddesi gereği, ödeme emrinin davacılara tebliğ tarihinin 01.04.2019 olarak düzeltilmesi talebi ile birlikte alacağın dayanağı icra kefilliği 30.12.2008- 01.04.2019 tarihleri arasında on yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle, İİY 71 ve 33/a maddesi gereği takip dosyasında icranın geri bırakılmasını istemiş, mahkemece özetle, usulsüz icra emri tebliğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine davacı borçlular yönünden değişik tarihlerde takibin devamını sağlayacak taleplerde bulunulması nedeniyle zamanaşımının kesildiği, takibin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile zamanaşımı itirazının esastan reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından gönderilen dosya içerisinde dava konusu İstanbul 14....

Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2019/15051 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından senede dayalı olarak takip yapıldığını, çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, borcun kendisine ait olmadığını beyanla, takibin iptalini talep etmiş, Duruşmada alınan ifadesinde, tebligatta adı geçen Emine Gökdemir isimli şahısla aynı apartmanda oturmadığını, takipten 09/10/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyanla, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın gecikmiş itirazda bulunduğunu, usulsüz tebliğ şikayetinin olmadığını, İİK m. 65 şartlarını taşıyan geçerli bir mazeretinin bulunmadığını, borçluya yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

İcra Müdürlüğünün 2019/11910 esas sayılı dosyasıyla yapılan takipte gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliği 31/10/2019 tarihinde öğrenerek aynı gün itirazlarını icra dairesine bildirdiğini, aracına haciz ve yakalama konulması nedeniyle takibin durdurulmadığını öğrendiğini, ödeme emri usulsüz tebliğ edildiğinden itirazın süresinde yapılmadığına dair 05/11/2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasının gerektiğini belirterek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Şikayetin yasal 7 günlük sürede yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Borçlunun ödeme emri tebliğ işlemini 31/10/2019 tarihinde öğrendiği, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayan yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 16/06/2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itirazi kabil kararlardan olması nedeniyle dosyanın incelenmeksizin merciine iletilmek üzere Yargıray Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir...

    Sanayi Sk. 1 E Merkez Sivas adresine pandemi kararları kapsamında tam kapanma dönemine geldiğinden yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle ödeme emrinden 07/06/2021 tarihinde haberdar olduklarını bu nedenle ödeme emri tebliğ tarihinin 07/06/2021 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece;"Şikayetin kabulüne, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/10158 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/06/2021 olarak düzeltilmesine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda, şikayetçi borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin "işyeri temsilcisine ulaşamadığını beyan eden daimi çalışanı Süleyman Akkurt imzasına tebliğ edildi" açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ memurunca muhatabın o sırada orada bulunmadığının belirlendiği, buna göre muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilerek yapılan tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre şeklen usulsüne uygun olsa da, mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasına göre tebligatı alan Süleyman Akkurt'un davacının daimi çalışanı olmadığı, polis memuru olduğu anlaşıldığından, tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, tebligatı alan Süleyman Akkurt aynı zamanda takip borçlusu olup, davacı ile arasında menfaat çatışması olduğundan, anılan tebliğ işlemi Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi uyarınca hasma tebliğ nedeniyle de usulsüzdür....

    Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....

    UYAP Entegrasyonu