WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/4240 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 19.03.2020 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emrinin TK 21....

ın MERNİS adresinin değiştiği, bu hususun gözetilmemesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu; Anlaşıldığından, katılan ... vekilinin temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, katılan ...'a yöntemince tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenmek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 05/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2022 NUMARASI : 2021/861 ESAS- 2022/4 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2021/19319 E....

    Yukarıdaki yasal düzenlemelere göre, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle limit ipoteğine dayanılarak borçluya ve taşınmaz malikine icra emri gönderilmesi mümkün değil ise de, 149/b maddesine göre ödeme emrinin gönderilmesi mümkün olduğundan takibin iptaline karar verilmez, icra emrinin iptaline karar verilir. Bu nedenle, davacı borçlu vekilinin belirttiği istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takip nedeniyle müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin, yine kıymet takdir raporu tebliğinin ve yine satış ilanı tebliğinin ayrı ayrı usulsüz olduğu iddia edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 04/09/2021 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, davacı borçluya ödeme emrinin, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının TK'nın 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, ödeme emri tebliği ile kıymet takdiri raporu tebliğine ilişkin tebligat mazbatasındaki şerhlerin aynı olduğu, her ikisinde de muhatabın Konya'da bulunduğunun hangi komşudan öğrenildiğinin belirtilmediği, yine davacı borçlunun adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirtilmediği, bu haliyle her iki tebliğ işleminin de usulsüz olduğu, her ne kadar satış ilanı tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında hangi komşudan öğrenildiği belirtilmiş ise...

    No:88/1 Sarıyer/İstanbul olduğunun açıkça yazıldığını, Hal böyleyken Tasfiye Memuru Bayram Kartal'ın adresine yapılmayan tebligatın usulsüz olduğunu, Tüzel kişiler yönünden TK m. 35/4 fıkrasının dikkate alınması gerekse de bu maddenin tasfiye halinde olmayan şirketler için geçerli olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 539/3 maddesi hükmü gereği tasfiye halindeki şirketi, tasfiye ile ilgili konularda, mahkemelerde ve dış ilişkilerde tasfiye memurlarının temsil edeceğinin açık olduğunu, Ayrıca dava konusu tebligatın müvekkilin unvanının yanlış yazılmış olması nedeniyle de usulsüz olduğunu, Tasfiye haline girmiş şirketlerin unvanının başına "Tasfiye Halinde" ibaresi geldiğini ve bu ekleme yapılmaksızın yanlış unvan yazılarak gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu bu nedenlerle İstinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 6....

    Mahkemece icra takip dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz biçimde tebliğ edilmesi ve aciz vesikasının usulsüz biçimde düzenlenmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Tasarrufun iptali davalarında alacaklı tarafından dava açılabilmesi için borçlu hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması ve bu takibin kesinleşmesinden sonra alınmış kati veya geçici aciz belgesinin dosyaya ibrazı gerekir. İcra takip dosyasında ödeme emri usulüne uygun yapılmıştır. Alınan aciz vesikasının geçerli olmadığına ilişkin itirazlarda tasarrufun iptaline bakan mahkemece değil usulüne uygun itiraz olduğunda icra mahkemelerince incelenmesi gerekir....

      Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; suça sürüklenen çocuk hakkında, hırsızlık suçundan yokluğunda 09.11.2010 günü verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suça sürüklenen çocuğun savunmasında bildirdiği adresine tebligat çıkarılmasına rağmen 07.01.2011 tarihinde muhatap ismen tanınmadığından bahisle iade edildiği, bila tebliğ iade edilmesi üzerine MERNİS adresinin araştırılması gerekirken daha önceden tebligat yapılmayan bir adrese doğrudan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre gerekçeli kararın tebliğ edildiği bu nedenle de bu tebligatın usulsüz olduğu, bu usulsüz tebligat sonrasında da kesinleştirme işleminin yapıldığı anlaşılmakla, yapılan bu usulsüz tebligat nedeniyle 09.11.2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği, bu kararın usulüne uygun olarak kesinleşmemesi halinde denetim süresinin başlamasının da söz konusu olamayacağı ve 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hükmü açıklama koşullarının oluşmadığı bu nedenle usulsüz...

        Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı kararı). 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir"....

          tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olan 23.08.2021 olarak düzeltilmesine karar vermiştir....

          UYAP Entegrasyonu