WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Atatürk Bulvarı no: 116/10 Ayvacık Samsun " adresine oğlunun borçları sebebiyle başlatılan icra takibi kapsamında İİK 'nun 89/1- 2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ancak tüm haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacı tarafından 16/10/2018 tarihinde Çarşamba icra dairesi dosyasının incelenmesi neticesinde dosyadaki ihbarnamelerden ve usulsüz tebligatlardan haberdar olduklarını, tebligat mazbatalarının incelenmesinde; haciz ihbarnamesi tebligatının müceekkilin muvakkaten İstanbul ilinde bulunduğu bir dönemde ikametgah adresinde gönderildiğini, ancak bila tebliğ iade edildiği, tebligat kanununun bütün hükümlerinin yok sayılarak hareket edildiği ve usulsüz tebligatlar nedeniyle davacının kendisi hakkındaki işlemlerin hiçbir aşamasından haberinin olmadığını, takip borçlusunun babası olması dışında borç nedeniyle hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, tebligat kanunun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin...

Somut olayda, şikayet dilekçesinde, haczedilmezlik şikayetinin yanında, şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğinin de iddia edildiği ve dilekçenin "netice ve talep" kısmında şikayetçiler Osman Altun ve Zühre Altun'a gönderilen ödeme emrinin ve şikayetçilerden Osman Altun'a gönderilen 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 11/03/2019 olarak kabul edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet sebepleri kararın gerekçe kısmında incelenmiş ise de, bu talepler yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan incelemede, HMK'nun 297....

Şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik bir iddiasının bulunmadığı, bu hususun şikayetçinin istinaf dilekçesinde de, “şikayet dilekçemizde tebligatın usulsüz yapıldığına dair bir itirazımız olmamasına rağmen” şeklinde ikrar edildiği görülmekle birlikte şikayetin değerlendirilmesi için tebligatın hangi kanun maddesine göre yapıldığının resen tespiti gerekmekle birlikte, ödeme emri tebligatının öğrenildiği tarihe göre yedi günlük sürede tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmediğinden, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince yapıldığı ve buna göre tebliğ tarihinin, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olan 29.11.2021 olarak kabulü ile sonuca gidilmesi yerinde olup kararın onanması gerekmiştir....

    Şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik bir iddiasının bulunmadığı, bu hususun şikayetçinin istinaf dilekçesinde de, “şikayet dilekçemizde tebligatın usulsüz yapıldığına dair bir itirazımız olmamasına rağmen” şeklinde ikrar edildiği görülmekle birlikte şikayetin değerlendirilmesi için tebligatın hangi kanun maddesine göre yapıldığının resen tespiti gerekmekle birlikte, ödeme emri tebligatının öğrenildiği tarihe göre yedi günlük sürede tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmediğinden, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince yapıldığı ve buna göre tebliğ tarihinin, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olan 27.12.2021 olarak kabulü ile sonuca gidilmesi yerinde olup kararın onanması gerekmiştir....

      Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 355. ve 353/1- b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının icra emri ve kıymet takrini raporunun usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin HMK'nın 114/1- i ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetinin esastan reddine, davalının sair istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 355. ve 353/1- b-2. maddeleri uyarınca kamu düzenine aykırılık nedeniyle KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 8....

      Davacı taraf kendisine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmeyip ilgililere yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Oysa satış ilanı kendisine tebliğ edilmeyen her ilgilinin usulsüz tebliğden haberdar olduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteme hakkı mevcut olup bu husus ancak ilgilisi tarafından açılacak davada ileri sürülebilir. Borçlunun kendisi dışındaki ilgililere tebliğin usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshini istemeye hakkı yoktur. Davacı kendisine yapılan satış ilanının tebliği üzerine ihale öncesinde usulsüz yapıldığını iddia ettiği satışa hazırlık işlemlerini İİK.nun 16. Maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesine getirmesi zorunludur. Satış ilanı tebliği üzerine satış kararının kesinleşmesiyle ihale öncesinde yapıldığı iddia olunan usulsüz işlemlere dayanılarak ihalenin feshi istenemez....

      beyanda bulunduğu, mahkemece yeminli tanık beyanına rağmen, şikayetçinin tebliğ tarihi itibariyle tebliğ adresinde oturup oturmadığı hususunda açık bir tespit içermeyen kolluk araştırmasına dayanılarak, tebliğ tarihinde tebliğ adresi olan 7 nolu dairede değil de, 3 nolu dairede oturduğu, bu nedenle bila dönen tebligattaki tespitin gerçeği yansıttığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesinin yasa hükümlerine aykırı olduğu, tebliğ tarihinde tebliğ adresinde oturduğuna dair yeminli tanık beyanı dikkate alındığında, adresten taşındığı, yeni adresinin bilinmediği şerhini içeren ilk tebligatın gerçeği yansıtmadığı, bu tebligata dayanılarak MERNİS adresine TK 21/2 maddesine göre çıkartılan tebligatın da usulsüz olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emrinin şikayetçiye usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile öğrenme tarihi olarak bildirilen 23.08.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne...

        Örnek ödeme emri gönderildiğini, 21.12.2019 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak usulsüz tebligat yapıldığını ve sonrasında takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin icra dosyasından 24.11.2020 tarihinde haricen duyması üzerine haberdar olduğunu ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenilme tarihi olan 24.11.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davalı alacaklı tarafça davacı borçlu hakkında 02/11/2019 tarihinde İstanbul Anadolu 21....

        İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, usulsüz tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, her iki icra dosyasından da birinci haciz ihbarnameleri 23.10.2012 tarihinde, ikinci haciz ihbarnameleri 24.12.2012 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnameleri 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          Borçlu vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle (REDDİNE), 2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; diğer fesih nedenlerinin yanı sıra satış ilanı tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalelerin feshini talep ettiği, mahkemece, tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ve ihalelerin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; borçlu tarafından 31.03.2014 tarihinde satışın düşürülmesi talebiyle yapılan başvurunun, ...11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 08.04.2014 tarih ve 2014/240-294 sayılı kararı ile reddedildiği görülmüştür. Bu durumda, borçlunun, en geç, icra mahkemesine başvurduğu 31.03.2014 tarihinde satışı öğrendiğinin kabulü gerekir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

            UYAP Entegrasyonu