Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".... İstanbul 29.İcra Müdürlüğü 2017/19158 Esas sayılı dosyasında Tebligat Kanunu 32. Maddesine göre tebligatlar usulsüz olsa bile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, ancak şikayetçinin tebligatları öğrenme tarihini bildirmediği, ayrıca İ.İ.K. 89. Maddesindeki ihbarnamelere karşı icra müdürlüğüne itiraz edilmesi gerektiği halde icra müdürlüğüne şikayetçi tarafından herhangi bir itiraz dilekçesi verilmediği, bu durumda şikayet konusu İ.İ.K. 89/1....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu şikayet dilekçesinde, hakkında başlatılan takipten 03.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğine göre, 22.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 13.01.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;t akip tarihi ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle (24.12.2021) davacının UETS hesabının aktif olmaması nedeniyle kurum sistemlerinde tespit edilemediği gibi e-tebligat almaya da kapalı olması nedeniyle elverişli olmadığı, davalı tarafın kendisinden kaynaklanmayan bu zorunlu sebep dolayısıyla davacı limited şirkete ödeme emri ve dayanak belgeyi e-tebligat olarak gönderememesinin tebligatı usulsüz hale getirmeyeceği, davacı adına çıkartılmış ödeme emri ve dayanak belgeyi bulunduran tebligatın; hükmi şahıslara çıkartılan tebligata ilişkin Tebligat Kanununun 12, 13 ve 35. maddelerine uygun şekilde tebliğ edildiği ve yapılan tebligata dair herhangi bir usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Mahkeme; davacıya gönderilen ödeme emri tebligatının iade olduğu, bunun üzerine çıkarılan tebligatın, tebligatta mernis adresi şerhi bulunmadan posta memuru tarafından TK'nın 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/02/2022 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu, davacının bildirdiği tarihten önce kendisi ile yapılan görüşmeler nedeniyle takipten haberdar olduğunu, bu nedenle şikayetin süreden reddi gerektiğini, şikayet dilekçesi kendilerine tebliğ edilmeden karar verilmesinin savunma haklarını kısıtladığını beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 18/3. maddesi gereğince, şikayet hakkında duruşma açılmadan karar verilmesi olanaklı ise de, bu durum davalıya (varsa vekiline) şikayet dilekçesi tebliğ edilmeden doğrudan karar verilebileceği anlamına gelmez....

      Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

        Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 20.01.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.". Borçluların kendilerine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurmaları “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekilinin, 15.02.2021 tarihinde verdiği şikayet dilekçesinde müvekkiline tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle iptalini istemiş ise de, aynı icra dosyasından çıkartılan 2. Haciz ihbarnamesi davacıya bizzat 20.01.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava, ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait olup, ilgisi nedeniyle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava, ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait olup, ilgisi nedeniyle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu ve sıra cetvelinin düzenlendiği...... 2012/6317 E. sayılı dosyasında icra emrinin şikayet dışı borçlu........azlettiği vekiline tebligat yapılması nedeniyle icra emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takip kesinleşmediğinden konulan haczin de geçersiz olduğunu, icra müdürlüğünce icra emrinin 30.07.2013 tarihinde tebliğ edilebildiğini, bu tarihten sonra ise şikayet olunan tarafından yeni bir haciz konulmadığını, önceki haczinin de geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin haczinin ilk haciz olduğunu ve sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu