Borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. Somut olayda; hak düşürücü nitelikte olan yasal beş günlük süre geçtikten sonra itirazda bulunulduğu anlaşılmakla itirazın süre aşımı nedeniyle reddine ve esas yönünden karar verilmediğinden davalı tarafın tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulmuştur. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Haklı davanın kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine, şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline ve takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2021 NUMARASI : 2021/38 ESAS 2021/86 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin müvekkilinin bulunmadığı adrese tebliğ edildiğini, dosyanın usulsüz olarak kesinleştirildiğini, müvekkilin icra takibinden 21/01/2021 günü ikamet ettiği otele gönderilen haciz tutanağı ile durumu öğrendiğini, yapılan haciz ve kesinleştirme kararlarının usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 21.01.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın...
2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra takibine yapılan 18/02/2019 tarihli itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına, itirazın reddine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra İflas Kanunu’nun 269/a maddesi; “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda; alacaklı tarafından, ödenmeyen kira alacağının tahsili için ... 6. İcra Müdürlüğünün 2021/4161 sayılı takip dosyasında 06.07.2021 tarihinde tahliye istekli olarak boçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 12.07.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takibe bu tarihte muttali olduğunu ileri sürerek 09.11.2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği ve ayrıca aynı tarihte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına ilişkin olarak icra hukuk mahkemesine şikayette bulunduğu görülmüş olup, ... 1....
olduğunu, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatın iptali ile ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak Tebligat Kanunu 32....
İcra Müdürlüğünün 2019/32084 esas sayılı dosyası ile hiçbir ilgisi olmayan Adem Örenci denilen şahıs adına icra takibi başlattıklarını, tarafına 3.şahıs olarak 89/1 maddesini öne sürerek borçlu sıfatı adı altında tebligat gönderildiğini, yapılan tebligatların tebliğ tarihi tarafınca bilgi sahibi olduğu an itibarı ile kanuni süresinde 89/1, 89/2 ve 89/3 tebligatın hepsine tarafınca itiraz edildiğini, kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, icra dosyasında alacaklı ve borçlu kişileri tanımadığını belirterek usulsüz tebliğ nedeniyle öğrenme tarihin tebliğ tarihi sayılmasını, yaptığı itirazın süresinde kabul edilmesini, icra takibinin itirazları nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
No:19 Kartal/İstanbul" olarak değiştiğinin ilan edildiği, borçlu Şirketin ticaret siciline kayıtlı en son adresine tebligat çıkartılmadığı anlaşılmakla T.K'nın 35 maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Tebligat Kanununun 53/2. maddesine göre, muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Yine, mezkûr Kanunun 53/3. maddesine göre, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabın tebliği öğrendiğinin ve bunun tarihinin iddia ve ispatı mümkün değildir. Tüm açıklamalar ışığında, davacı borçlu Şirkete yapılan tebligatın usulsüz yapıldığı kabul edilerek davacı vekilinin usulsüz tebligat nedeniyle icra memurunu işlemine yönelik şikayetinin kabulüne, usulsüz tebligat kural olarak geçersiz olmakla birlikte muhatabın usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin beyan ettiği 29/12/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine " karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından itiraz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin gecikmiş itiraz sebeplerinden olmadığı ve kesinleşen takipte sair itirazların incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle, yerinde görülmeyen şikayetin reddine , gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verildiğinden sair itirazları incelemeye yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Ödeme emri tebliğ evrakının alacaklı tanığına tebliğ edildiğini, aradaki husumet nedeniyle tebliğ evrakından haberdar olmadığını, mahkeme kararının gerekçeli olmadığını adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren (7) günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Somut olayda, borçlu, 11.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, icra takibinden 23.02.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir....