vekil adına yapılan tebligatlarda, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste bulunup bulunmadığı, bulunmama sebebi ve tebliğ evrakını tebliğ alan kişinin daimi çalışan olup olmadığı belirlenmeden, tebligatın muhatap olan vekil yerine, davacı vekilinin çalışanına tebliğ edildiği, bu haliyle yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığı, tebligatının usulsüz olduğu usulsüz tebligat işleminin başlı başına ihalenin feshine neden olduğu gerekçesi ile, 1 nolu bağımsız bölümün ihalesinin feshine karar verilmiştir....
Mahkeme; davacıya gönderilen ödeme emri tebligatının iade olduğu, bunun üzerine çıkarılan tebligatın, tebligatta mernis adresi şerhi bulunmadan posta memuru tarafından TK'nın 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/02/2022 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu, davacının bildirdiği tarihten önce kendisi ile yapılan görüşmeler nedeniyle takipten haberdar olduğunu, bu nedenle şikayetin süreden reddi gerektiğini, şikayet dilekçesi kendilerine tebliğ edilmeden karar verilmesinin savunma haklarını kısıtladığını beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 18/3. maddesi gereğince, şikayet hakkında duruşma açılmadan karar verilmesi olanaklı ise de, bu durum davalıya (varsa vekiline) şikayet dilekçesi tebliğ edilmeden doğrudan karar verilebileceği anlamına gelmez....
ile sınırlı olduğu, ipotek bedelinin ödenmesi ile 3. kişi şikayet edenin, ipotek malikinin sorumluluğunun sona ereceği, İİK'nın 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilmediği, şikayet edenin icra emrinde borçlu olarak gösterilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gereçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, diğer şikayetlerin reddine karar verilmiştir....
ŞİKAYET İpotek borçlusu şikayet dilekçesinde; borçlu adına gönderilen icra emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle icra takibinin usulüne uygun kesinleştirilmediğini ve satış ilanının borçluya tebliğ işleminin, muhatabın adresten geçici mi sürekli mi ayrıldığı hususları araştırılmadığı gibi mazbatada komşuya haber bırakıldığına dair bir bilgi de bulunmadığından bahisle usulsüz olduğunu ileri sürerek, tapunun 29 parselinde kayıtlı 4 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı ile ihale alıcısı cevap dilekçesi sunmamış olup, ihale alıcısı 09.05.2022 tarihli duruşma sırasında şikayetin reddini istemiştir. III....
ün 29.01.2016 tarihinde vefatı sebebiyle, mirasçıları tarafından murislerine gönderilen haciz ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de şikayet dilekçesinde borçlular tarafından açıkça 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmediğine göre, borçlular murisinin haciz ihbarnamelerinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 5.06.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Asıl borçlu muris yönünden kesinleşen haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerine yönelik mirasçıların şikayet hakkı bulunmamaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesince,...'...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. İİK'nun 33/1. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır'' hükmü yer almaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/482 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlanıldığını, takip dosyasından yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğundan ve buna bağlı olarak takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olduğundan huzurdaki davayı açtıklarını, ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edilmiş olup, tebliğ tarihinden ödeme emrinin öğrenildiği tarih olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini, takibe ihtiyati hacizle başlanmış olup ihtiyati hacze yönelik yapılan işlemlerin zaman aşımı süresini kesmediğini, icra takibinde yer alan ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan ve takibe karşı şikayet ve itiraz süreleri henüz dolmamış olduğundan alacaklının yapmış olduğu bütün işlemlerin yalnızca ihtiyati hacze yönelik işlemler olarak kaldığını, davaya konu icra takibi kesinleşmemiş olduğundan alacaklı tarafın hiçbir icra takip işlemi gerçekleştiremediğini, davanın kabulü ile ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunun ve tebliğ tarihinin 08/02/2021 tarihi...
Madde de açıkça belirtildiğini, Tebligat bu usulde yapılmadığı gibi başka konutta oturan birine yapılarak usulsüz bir işlem yapıldığını, Usulsüz tebliğ nedeni ile takip kesinleştirilmiş ve müvekkili aleyhine icrai işlemlere başlandığını, Tüm menkul ve gayrimenkullerine haciz şerhleri işlendiğini, anılan sebeplerle T4 2021/31713- 2021/21871 E. dosyasında, müvekkili aleyhine usulsüz olarak yapılan takibin durdurulmasına, dosya üzerindeki hacizlerin tedbiren kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Borçlu şirketin 15.09.2020 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; borçlu şirkete yapılan kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün açıkça fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece kıymet taktir raporu ve satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, yanılgılı değerlendirme ile borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
02.09.2018 tarihinde vefatı üzerine geriye mirasçıları davacılar ile dava dışı Songül Sağıroğlu'nun kaldığı, Davacılar tarafından, muris Hava Karadeniz'in okuma yazması olmadığı, ileri düzeyde alzheimer hastası olduğu, 22.06.2017 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, takipten borç muhtırası ile haberdar olunduğu, ödeme emri yerine muhtıra gönderilmesinin usulsüz olduğu, hacizlerin usulsüz olduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 28.02.2020 olarak belirlenmesine takibin durdurulmasına hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından takibin asıl borçlu döneminde kesinleşmiş olması sebebi ile mirasçıların itiraz hakkının bulunmadığı, davanın tüm mirasçılar tarafından açılmadığı, veraset intikallerin 24.12.2018 tarihinde yapılmış olması sebebi ile hacizlerden haberdar olunmasına rağmen süresinde dava açılmadığı yönündeki sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....