Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiası yönünden yapılan inceleme: İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (TK'nun 11. Maddesi gereğince varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Somut olayda şikayetçi vekili Av. Taylan ULAŞOĞLU'na 17/05/2019 tarihinde satış ilanı tebliğ edildiğinden buna yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası yönünden yapılan inceleme: İİK'nun 16. Maddesi gereğince, usulsüz tebliğ işlemini, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayan 7 günlük yasal süre içerisinde şikayet etmek gerekir. Borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayan yasal süre içerisinde şikayet edilmediğinden ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemez....

Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda satış ilanının şikayetçi borçluya 23.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, görülmektedir. Bu durumda şikayetçi, İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığı işlemlere dayanarak ihalenin feshini talep edemez. Açıklanan gerekçe ile davanın esastan reddine, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca feshi istenilen ihale bedelinin (2.751.000,00 TL) % 10'u oranında (275.100,00 TL) para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına " karar verilmiştir....

aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tebliğ işlemini gerçekleştiren posta dağıtım görevlisinin tanık olarak dinlendiği ve beyanında borçlunun adresi yerine ... Gıda Ltd. Şti. adresinde tebligat yaptığını, firmaların aynı olduğunu düşünerek bu şekilde dağıtım yaptığını belirttiği, bu durumda anılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, ancak borçlu vekili 16.09.2020 tarihli şikayet dilekçesinde her ne kadar tebliğ tarihinin 17.09.2021 olarak düzeltilmesini talep etmiş ise de şikayet dilekçesi içeriği ve şikayet tarihi dikkate alındığında mahkemece tebliğ tarihinin 16.09.2020 olarak düzeltilmesi gerektiği belirtilerek alacaklı vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 16.09.2020 olarak düzeltilmesine, itirazın icra müdürlüğünce değerlendirilmesine ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun 08/04/2014 havale tarihli şikayet dilekçesi ile 28/03/2014 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03/04/2014 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin 03.04.2014 olarak düzeltilmesine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258, 1991/344 Esas ve Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi, karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih, 1967/172- 107 Esas ve Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiştir....

      No:9 Akşehir/..." adresine tebliğe çıkarıldığını, aynı gün bila dönen tebligat nedeni ile alacaklı vekilinin talebi ile aynı adrese 24.11.2021 tarihinde TK 35.madde uyarınca tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve kayıtlı elektronik posta adresi bulunduğu nazara alındığında, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ile ilgili yönetmeliğin 5. maddesi tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kıldığından posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, bununla birlikte Tebligat Kanunu 35. madde gereği tebliğ yapılabilmesi için öncelikle ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan müvekkil şirketin tebliğe yarar en son adresinin istenilmesi gerektiğini belirterek, şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, öğrenme tarihi olan 20.12.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

        Davacı, taşınmazın nitelikleri ve özelliklerinin hatalı gösterildiği, bu durumun kıymet takdirine de etki ettiği, bu nedenle yeniden keşif yapılıp rapor alınması gerektiğini fesih ve istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de; satışa hazırlık işlemlerine yönelik olarak süresinde şikayet yoluna başvurulmaması halinde, bu hususların ihalenin feshi davasında incelenmesinin mümkün olmadığı, davacıya yukarıda açıklandığı üzere satış ilanının usulüne uygun olarak TK'nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davacının kendisi bakımından kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir şikayet ve istinaf nedeni olmadığı gözetildiğinde, kıymet takdiri raporu tebliği ve her halükarda satış ilanı tebliği üzerine süresinde şikayet ve itiraz yoluna başvurulmayan bu hususların ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkün değildir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1057 Esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ile birlikte usulsüz tebligatın da iptalini istediklerini, mahkemenin tebligatın usulsüzlüğünü değerlendirmeden davayı reddettiğini, müvekkiline yapılan kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüz olduğunu, haberdar olduğu tarihte davayı açtığını, tebligat mazbataları incelendiğinde diğer borçlular ile birlikte müvekkiline yapılan tebligatların aynı tarihte aynı kişiye yapıldığını, aynı kişinin hem diğer borçlunun adresinde hem de müvekkilinin konutunda tebligatı almasının mümkün olmadığını, tebligatı alan şahsın müvekkilinin evinde ikamet etmediğini, tebliğ mazbatasında ismi geçen Eren Gündüz'ün müvekkili ile aynı konutta oturmadığını, böyle bir şahıs ile müvekkilinin ilgisinin olmadığını, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edilmesi ve rapora itiraz edilmemesi usulsüz tebligatlar neticesinde ihalenin kesinleştiğini, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasını istemiştir....

        Kıymet takdir raporu ve KDV oranının hatalı gösterildiği iddiası ile satış ilanı ve şartnamenin usule uygun olmadığı iddiaları satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...

        UYAP Entegrasyonu