WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını araştırma görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru adreste bulunmama nedenini araştırmakla kalmayıp, yaptığı araştırmanın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve yönetmeliğin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazarak, ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....

Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise; tüzel kişi adına tebligatı almaya yetkili kişilerin, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davacı şirkete gönderilen maaş haczi müzekkeresinin 03/12/2019 tarihinde "kendisine verilmek üzere aynı adreste işçisi Mehmet Hocaoğlu imzasına tebliğ ettim" şerhi ile tebliğ edilmiştir....

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ halinde ise, tebligat gerçekleşmemiş sayılmaktadır....

    Noterliği' nin 36824 yevmiye sayılı, 22.08.2011 tarihli ihtarnamesi ile tebliğe çıkarıldığı, ihraç kararının tebliği usulsüz olsa bile tek başına ihraç kararını ortadan kaldırmayacağı, davacının hak düşürücü süre içinde açabileceği ihraç kararının iptali davasında sözü edilen ihraç kararının usulsüzlüğüne ilişkin noter ihtarının tebliğinin usulsüz olup olmadığının incelenmesi mümkün olduğu, aleyhine açılan men'i müdahale talebi ile Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2012/539 Esas sayılı dosyasında değerlendirilmek üzere davacının bu tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibariyle: davalı alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte, borçlu şikayetçinin kendisine gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetin reddine karar verdiği, kararın borçlu şikayetçi tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. bendi gereğince "tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası" tebliğ evrakında bulunması zorunlu unsurlardandır (Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12- 536 esas, 2008/574 karar). Somut olayda, şikayetciye yapılan ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının incelenmesinde; tebligatın üzerinde posta görevlisinin imzasının olmadığı görülmektedir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2019 NUMARASI : 2019/633 ESAS- 2019/691 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 01/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline ödeme emrinini usulsüz tebliğ edildiğini takipten 29/06/2019 tarihinde haricen haberdar olduklarını, ayrıca tebligat parçası incelendiğini de tebliğ zarfı üzerinde örnek No:10 ödeme emri ve eki yazdığını, oysa içinden 7 nolu ödeme emrinin çıktığını, 7 nolu ödeme emrine muttali olduklarını, zarfın üzerinde yazan içerik ile gerçekte tebliğ edilen evrakın farklı olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olduğunu belirterek yasaya aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptalini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile; Ankara 29. İcra Dairesi 2020/6626 Esas sayılı icra dosyasındaki davacı borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet tarihi olan 21.01.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, düzeltilen tebliğ tarihine göre davacı borçlunun 21.01.2021 tarihinden önce takip dosyasında konulan hacizlerin fekkine karar verilmiştir. Kararın davacı -borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....

        İcra Dairesi 2015/7983 Esas) numaralı icra dosyasında sair şikayetleri yanında hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi hususunu da şikayet ettiği, mahkemece yapılan inceleme neticesinde verilen kararın istinaf incelemesinde dairenin 2021/897 Esas 2021/1403 Karar sayılı ilamı yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderildiği, dosyanın derdest olup yargılamasının devam ettiği, davacı borçlu şirketin aynı takip dosyasında bu sefer sadece hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi hususunu şikayet ettiğinin anlaşıldığı, sonradan açılan (20.09.2021 dava tarihi) ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/464 Esas sayılı dosyada şikayet edilen husus daha önce açılan (01.07.2020 dava tarihi) ... 2....

          Şahsa tebliğ edilerek icranın kesinleştiğini yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrinden 12/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu ve süresi içerisinde itirazlarını sunduğunu, takibe konu ödeme emrindeki karşı tarafla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ticari münasebetinin olmadığını, böyle bir borcunun olmadığını, usulsüz tebligat şikayetinin süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek takibin iptali ile %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı şikayetine ilişkindir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

          /2020 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmüş olup dosya kapsamında davacının takipten daha evvel haberdar olduğuna dair delile rastlanmadığı gerekçesiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30/12/2020 olarak tespitine, usulsüz tebligat yapılmasında davalının kusuru bulunmadığından usulsüz tebligat şikayeti için sebebiyet ilkesi gereği yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, takip dayanağı İstanbul 33....

          UYAP Entegrasyonu