sahip olmadığını, bu nedenle imzaya da itiraz ettiklerini belirterek icra takibinin durdurulmasına, ödeme emri tebligatının iptaline, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Isparta İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, kötüniyetli alacaklının tazminat ve para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunarak, imzaya ve borca itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekilinin icra takibinden feragat etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırıldığı, mahkemece davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe geçtiğini, ödeme emrinin usulsüz olarak yapılarak takibin kesinleştiği ve müvekkilinin banka hesabına haciz konularak takip tutarının bu hesaptan tahsil edildiğini, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibin haksız açıldığını belirterek, müvekkilinden tahsil edilen paranın faizi ile davalıdan tahsili ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının imzaya itirazının halen icra hukuk mahkemesinde incelendiğini, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği ve kısmi tahsilat yapıldığını, icranın halen devam ettiğini belirterek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
, müvekkiline gönderilen tebligat zarfında yalnızca ödeme emrinin gönderildiğini, çekin onaylı suretinin gönderilmediğini, tebligatın usulsüz yapıldığını, hastane kayıtlarından Ali Çelik'in o dönemde ağır kanser hastası olduğu ve Malatya'da tedavi gördüğünün anlaşılacağı, söz konusu takipteki ödeme emrinin müteveffa babaya hiç tebligat yapılmadığından usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmediğinden takibin öncelikle durdurulmasına ve şikayetin kabulüne, alacaklı tarafından takibe konulan çekteki borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin Ali Çelik'in kızı olduğunu ve müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, söz konusu takipteki ödeme emrinin müteveffa babaya hiç tebliğ yapılmadığından usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmediğinden takibin öncelikle durdurulmasına ve şikayetin kabulüne, alacaklı tarafından takibe konulan çekteki borcun olmadığını, Ali Çelik'in 25/05/2106 tarihinde vefat ettiğini, vefat etmeden önce Malatya ilinde tedavi gördüğünü, bu süreçte hiçbir şekilde çalışmadığını, alacaklı tarafından...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Gemlik İcra Müdürlüğünün 2017/593 E sayılı kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılan icra takibinde davacılara usulüne uygun ödeme emri tebliğ işleminin ve gönderilmesinin söz konusu olmadığını, tebligatların usulüne aykırı olduğunu, ayrıca şirkete gönderilen tebliğ zarfında ödeme emri ve bono fotokopileri şerhinin bulunmadığını, diğer davacılara usulsüz tebligat yapıldığını, yine bu davacılar yönünden de bono tasdikli suretlerinin tebligata eklenmediğini, dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığını, şirket yönünden yetkilinin özel yetkisinin bulunmadığını, davacı Hüseyin yönünden isminin ve imzasının kendisine ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, yine bono protesto ettirilmediği için davacı Hüseyin ve şirket yönünden kambiyo takibi yapılamayacağını beyan ederek, ödeme emri gönderilmesi işlemlerinin ve tebliğ işlemlerinin iptalini, tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini, takibin iptalini, imza incelemesi yapılmasına...
Ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzaya itiraz iddiası davacı lehine hak sağlayacağı da dikkate alındığında ispat yükü davacı borçlunun üzerindedir. Şu durumda, davacı tarafından ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzaya açıkça itiraz edilmiş ve bu doğrultuda mahkemece imza incelemesi yapılarak dosya kapsamına alınan 04/02/2020 tarihli ATK raporunda, inceleme konusu belgede T1 adına atılı imzanın teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere T1'in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiş olmakla tebliğ mazbatasındaki imzanın davacı borçluya ait olmadığı yönünden kesin bir kanaat bildirilmemiştir. Adli tıp raporu taraf vekillerine 08/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafından HMK. 281 maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde rapora itiraz edilmediğinden adli tıp raporu kesinleşmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2018/1108 ESAS- 2021/543 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37.İcra Müdürlüğünün 2018/40484 E.sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkile ait olmadığını, alacaklının takip dayanağı senette yetkili hamil olarak ciro yolu ile imzasının bulunmadığını beyanla, imza ve takibe itirazlarının kabulü ile davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin borçluya 30/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasında adresin kapalı olması üzerine 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı, komşunun imzadan imtina ettiği ve muhtara tebliğ evrakının verildiği, bu durumda tebliğ evrakında borçlununun adreste bulunmama sebebi geri dönüp dönmeyeceği geçici mi sürekli mi adresten ayrıldığı hususları araştırılmadığı ve komşunun imzasının alınmadığı, bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu, borca ve imzaya itirazın ise ilamsız takip olduğundan icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 21/02/2021 olduğunun tespitine, diğer taleplerin icra dairesince değerlendirilmesine karar vermiştir....
Somut olayda; alacaklı tarafından davacı borçlu ve diğer borçlu ...aleyhine yürütülen icra takibinde, şikayetçi borçlu adına gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın, 29.05.2009 tarihinde Yıldırım mah. Tamer sk no:2 d:2 500 evler .../... adresinde “birlikte çalışan işçisi ...'a tebliğ edildi.” şerhi ile... İmzasına tebliğ edildiği, senet lehtarı olan diğer takip borçlusu ... Isı Sis.Şti'ne de tebliğ işleminin aynı adreste, aynı tarihte, aynı şekilde yapıldığı, borçlunun tebliğ işleminin yapıldığı adresle bir ilgisi olmadığını, ... isimli kişiyi tanımadığını, hiçbir zaman bu isimde bir işçisinin olmadığını, usulsüz tebliğ işleminden 02.12.2011 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği görülmektedir. Dosya içerisinde mevcut ... 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.09.2012 tarih 2011/687 E., 2012/922 K. sayılı ilamının incelenmesinde; Borçlunun, hakkında yürütülen ... 32....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı ... vekili tarafından 28.08.2009 tarihli takip talebi ile 13.04.2009 keşide tarihli 95.000,00TL bedelli bonoya dayalı olarak, borçlu ... ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin 01.09.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise, İİK'nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 18.09.2009 tarihinde icra mahkemesine imzaya itirazını bildirdiği görülmüştür.Bu durumda mahkemece öncelikle borçlunun ödeme...